Cuma Hutbesi-EVLİLİK MÜESSESESİ VE AİLENİN KORUNMASI
Aile, toplumun çekirdeği, milletin temelidir. Toplumun huzuru, ailede başlar.
Bu nedenledir ki milletlerin huzuru ve dirliği ailenin huzuruna, mutluluğuna bağlıdır. Evlenmek ve yuva kurmak şüphesiz ruhen ve bedenen sağlıklı her insanın en tabii hakkıdır. Meşru bir mazeret olmaksızın evlilik sorumluluğundan kaçınmak dinimizce hoş karşılanmamaktadır. Maddi imkansızlıklardan dolayı evlenemeyenlerin evlendirilmesi ise dinimizin topluma yüklediği bir görevdir. Nitekim Cenab-ı Hak bu konuda Kur’an’ı Kerimde, bekârların evlendirilmesini istemiş ve devamında şöyle buyurmuştur: “Eğer onlar fakir iseler, Allah kendi lütfü ile zengin kılar. Allah lütfu geniş olandır, her şeyi hakkıyla bilendir. Evlenme imkanını bulamayanlar ise; Allah, kendi lütfu ile onları varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar”
Aziz Müminler!
Evlilik, insanın sağlıklı ve düzenli bir hayata sahip olmasını sağlar. Zina ve gayr-ı meşru ilişkilerin yaygınlaşmasını engeller. Gayr-ı meşru ilişkilerin yaygın olduğu toplumlarda, genç nüfusun giderek azalması ve AIDS gibi hastalıkların yaygınlaşması, evliliğin önemini ortaya koymaktadır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de bu hususa şöyle dikkat çekmiştir: “Size dînî ve ahlâkî yaşantısı hoşunuza giden kimseler geldiğinde, onları evlendirin, aksi takdirde yeryüzünde kargaşa ve büyük bir ahlâkî çöküntü olur.”
Bunun için gençlerimizi evlendirme konusunda yardımcı olalım. Bütün davranışlarımızda ölçülü olmamız gerektiği gibi, düğün yaparken de aynı özelliğimizi koruyalım, israftan, aşırılıktan ve meşru olmayan eğlencelerden uzak duralım. Evlilik hayatının gereksiz harcamalarla zorlaştırılması, sadece mutlu olmayan insanların sayısını artırır. Sevgili Peygamberimiz (a.s.)’in evlilik hayatının kolaylaştırılması hususunda söylediği şu hadisi-i şerifini unutmayalım : “ Nikahın en hayırlısı, kolay (külfetsiz) olanıdır”.
Değerli Müminler!
Yüce Allah, insanlar, huzurlu bir hayat sürsünler diye evlenmeyi meşrû kılmış, aile hayatının devamı için eşlerin birbirleriyle iyi geçinmelerini [4], sabırlı ve hoşgörülü olmalarını tavsiye etmiş, yakın akrabalarına da arabuluculuk görevi vermiştir. [5] Çünkü ortada meşru bir sebep yok iken basit mazeretler ileri sürerek boşanmak, Yüce Allah’ın hoşnut olmadığı bir durumdur.
Bunun için eşler; kendilerine düşen sorumlukluları yerine getirmeli ve birbirlerine karşı saygılı, dürüst, anlayışlı ve hoşgörülü olmalı, kaba davranıştan ve iffetlerine aykırı düşecek tavırlardan kesinlikle kaçınmalı, aile bütçesini sarsacak harcamalar yapmamalıdırlar. Çünkü toplumun huzuru ailenin huzurundan geçer.
Mustafa Hamdullah ERGİN
GEYVE HABER
Kaynakça:
1- Kur'an-ı Kerim; Nur, 24/32-33. Nisa, 4/19. Nisa, 4/19, 34
2- Tirmizi, Nikâh, Bâb 3, III/394, H.No:1084
[3] Ebu Davud, Nikâh, Bâb 33, 2/591 H.No.2117.
#