Cuma Hutbesi-Mİ'RAC KANDİLİ
15 Mayıs'ı 16 ya bağlayan gece yani Cum'a-yı Cumartesi'ye bağlayan gece mübarek Mi'rac Kandilidir.
Mi'rac Kandili, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin, gecenin bir anında Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya, oradan da göklere seyahat ettirildiği mübarek gecenin adıdır.
Nitekim Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de;
"Kulu Muhammed'i bir gece Mescid-i Haram'dan kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür." buyurmuştur.
Peygamberimizin hayatı içinde önemli bir yeri olan Mi'rac, Allah'ın sevgili Resülünden başka hiç kimseye sunmadığı ilahi bir ihsandır.
Yüce Peygamberimiz için pek büyük şan ve şerefle dolu olan Mi'rac mucizesi, biz Müslümanlar için de ilahî rahmetler ve lütuflarla doludur.
Mi'rac olayının biz Müslümanlar için en önemli sonuçlarından birisi hiç şüphe yok ki, dinin direği olan namazdır. Namaz, bize bir mi'rac hediyesidir. Onun içindir ki, namaz mü'minin miracı olmuştur. Nasıl ki, yüce Peygamberimiz Mi'rac'da vasıtalardan arınmış olarak Mevlası ile karşı karşıya geldi ise, mü'min de namazda vasıtasız olarak doğrudan doğruya Rabbinin huzuruna çıkar; sadece O'na kulluk etme ve sadece O'ndan yardım isteme fırsatı bulur. Eğer mü'min, günde beş vakit namazını dikkatle ve huşu içerisinde kılacak olursa o namaz onun için bir mi'rac olur, kul onunla Hakka yol bulur.
Muhterem Müslümanlar!
Böyle müstesna bir gece vesilesiyle sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vahyedilen, insanlığı mutluluğa götürecek prensipleri de hatırlamak lazımdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de Mi'racın ruhi hallerinden söz edilirken: "Allah kuluna vahyedeceğini etti" buyurulmaktadır. Bu vahyedilen hakikatleri şöylece özetleyebiliriz:
"Allah'a ortak koşulmayacak, yalnız O'na kulluk edilecek ve yalnız O'ndan yardım istenecektir. Anne ve babaya hürmet edilecek, onların duaları alınacaktır. Zinaya yaklaşılmayacaktır. Haksız olarak kimsenin canına kıyılmayacaktır. Yetimlere iyi muamele edilecektir. Ölçü ve tartıda doğruluk üzere olunacaktır. Bilmediğimiz bir şeyin ardından körü körüne gidilmeyecek, şuurlu hareket edilecektir. Yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürünmeyecektir."
Bu saydığımız prensipler hiç şüphe yok ki bir toplum için gerekli bütün ahlak ve fazilet kurallarını ihtiva etmektedir.
İşte Mi'rac gecesi böyle mübarek bir gecedir. Bu geceyi ihya ederken bu gecede vahyedilen üstün gerçeklere kulak vermeliyiz. Yalnız Yüce Mevla'ya kulluk etmeli, O'na hiç bir şeyi ortak koşmamalıyız.
Muhterem Mü'minler!
Mi'rac gecesi, ulvî bir gecedir. O halde bu mübarek geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli ibadetle Allah'a karşı şükran borçlarımızı ödemeliyiz; namaz kılmalı, Kur'an okumalı, ve Allah'tan af ve bağış dilemeliyiz. Çoluk çocuğumuza bu gecenin anlam ve önemini öğretmeliyiz. Çevremizdeki yoksullara ve kimsesiz çocuklara yardım ellerimizi uzatmalıyız. Annemizi, babamızı ve büyüklerimizi ziyaret edip ellerini öpmeli, dualarını almalı, ebediyete intikal etmiş olanlarımızı rahmetle anarak ruhlarını şad etmeliyiz. Dostlarımızla tebrikleşmeli, sevgi ve saygı duygularımızı perçinlemeliyiz.
Aziz Mü'minler!
Kandilleri birer fırsat bilmeli, bu müstesna zaman dilimlerinde Allah'a daha da yakın olmaya çalışılmalıdır. Bilelim ki, Allah'a yakınlık, O'nun emirlerini yerine getirmek, yasak ettiği şeylerden kaçınmakla mümkündür Gönül aydınlığı olan Mi'rac Kandiliniz mübarek olsun.
Mustafa Hamdullah ERGİN
GEYVE HABER
Kaynakça:
Kur'an-ı Kerim; 1- Sure-i İsra:1. Sure-i Necm: 1.
#