Ateşten Topa Rövaşata Vurmak
Sporun Siyasete karıştığını bazı dönemlerde görmüştük. Ama son olarak Cumhurbaşkanı Sn.Abdullah Gül’ün Ermenistan’a gitme konusu’nun bu denli polemik konusu olması bende bazı şüpheler uyandırdı.Tartışma, Türk Milli Takımı’nın Ermenistan’la deplasmanda oynacağı maça Cumhurbaşkanımızın Ermenistan tarafından davet edilmesi ile başladı.Ancak öyle görünüyor ki Türkiye bir yerlere doğru sürüklenmeye çalışılıyor.
Tüm ticari ulaşımını önemli oranda Rusya üzerinden yapan Ermenistan bu rotanın olumsuz yönleri nedeniyle sosyal ve ekonomik olarak sıkıntı çekmekte. Rusya’nın desteği ve Batı’daki diaspora desteği olmasa Ermenistan’ın büyük sıkıntılar yaşayacağı görülüyor..Bu nedenle Ermenistan açısından Türkiye sınırından gümrüğün açılması hayati önem taşımakta.Mevcut durumda Türkiye, Ermenistan’ın tavrında bir değişiklik görmedikçe bu geçişi açmayacağı aşikar.Ancak bir şeyler yapılmalı ki Türkiye bu sınırı açsın.
İşte o “bir şeyler” neler.Fikir jimnastiği yapalım.
Son 2-3 yıl içindeki olaylara bakarsak Trabzon’daki rahip cinayeti,Hrant Dink’in öldürülmesi gibi olaylar hep bu amaca hizmet eden gelişmeler olmuştur.Ülkemiz içindeki Ermeni asıllı vatandaşlarımızın kesinlikle bu olaylarla ilgisi olmadığını hatırlatarak güya masum ve mazlum Ermenistan rolü oynatılmıştır.Hrant Dink bilindiği üzere Ermeni diasporasına karşı çıkmış ve Türkiye’de kardeşçe yaşamayı istediğini her defasında belirtmiştir.Böyle bir fikir adamının öldürülmesi aslında en fazla Ermeni diasporasının işine gelmiştir.Çünkü Hrant Dink’in fikirleri nedeniyle Türkiye’de bulunan Ermeni asıllı vatandaşlarımızı istedikleri şekilde yönlendirememişlerdi.Hrant Dink cinayetiyle bir taşla 2 kuş vurulmuş Ülkemiz,Dünya kamuoyu nezninde Ermenileri katleden Cani(güya) pozisyonuna getirilmiştir.Aynı gelişmeleri Fransa’da ve Kanada’da Sözde soykırım günleri tanınması izlemiş,ABD’de temsilciler meclisine kadar konu gündemde tutulmuştur.
Bu gelişmeler yaşanırken 2010 Dünya Kupası eleme kuralarında Türk Milli Takımı’nı mutlaka Ermenistan ile aynı gruba koyacaklarını tahmin etmiştim.Ve kuralarda aynı gruba düşürüldük.Bu tip organizasyonlara uluslar arası siyasetin yön vermediği düşünmek fazla saflık olur.Amaç hiçbir ikili ilişkiye girmeyen Türkiye’yi spor yoluyla da olsa Ermenistan’la görüştürmek.Sınır pazarlığı için masaya çekmek.Bunu fırsat bilerek Ermenistan devlet Başkanı Cumhurbaşkanımızı maça davet ederek ateş topunu Türkiye’ye göndermiş oldu.Sn.Gül maça gitmese dünya kamuoyunda Türkiye problemin kaynağı olarak gösterilecek.Maça gittiğini düşündüğümüzde ise Kafkaslardaki en önemli müttefikimiz Azerbaycan ile ilişkilerimize soğukluk girme ihtimali var.Petrol ve Doğalgaz zengini ayrıca İran’a komşu Azerbaycan’la aramızın bozulması ise Türkiye için kritik hata olur. Alın size ateş topu.
Bu arada Muhalefet Cumhurbaşkanımıza gitmemesi yönüne açıklama yaparken Tüsiad ne alakası varsa Cumhurbaşkanımızın mutlaka bahsi geçen maça gitmesi yönünde görüş bildirerek baskı kurmaya çalışmaktadır. Tüsiad’taki bu maç aşkı nerden geldi birden merak ettim.Yoksa Batı’daki arkadaşları mı fısıldadı futbol sevgisini…Neyse
Peki bu durumda Cumhurbaşkanımız bu ateş topunu nasıl savabilir.Konu gündeme geldikten sonra Sn.Gül’ün net karar vermemesi sanırım biraz kamuoyunun tepkisini ölçmeye yönelik.Bence en doğrusu başka bir randevu ileri sürülerek maça gidilmemesidir.Bu tavır muhalefet bastırdı diye değil,ülke menfaatleri düşünülerek yapılmalıdır.
Uluslar arası ilişkilerde duygusallık,hamaset gibi geçici hisler değil mantık ve ülke menfaatleri göz önüne alınmalı.
İnşallah futboldan çıkan bu gerilimi en az hasarla atlatırız.Bu arada aynı dileklerimiz Mili Takımımız için de geçerli.
Selamlar
#