Çatιda Bir Karaltι Var!
Ülkemizin yavrusunu yanιna alan ana muhalefeti aylarca süren müsamerenin sonunda çatιya bir karaltι(!) yerleştirmeyi başarmιş görünüyor. İlk bakιşta hemen herkesi şaşιrtmιş gibi gözüken bu çatιya karaltι çιkarma eylemi bana göre oldukça başarιlι bir çalιşmanιn ürünüdür. Başkaca parametreleri bir kenara bιrakacak olursak ülkemiz muhalefeti gösterebileceği en isabetli adayι göstermiştir. Zira muhalefetin Cumhurbaşkanlιğι seçimi noktasιnda „kazanmak“ gibi bir umutlarι olmadιğι gibi böyle bir niyetleri de yoktur. Muhalefet kendi koltuklarιnι garantiye almanιn hesabι içindedir. Netice olarak bunu da başarmιş görünüyorlar. Yetmiş küsur yaşιnda ve bugüne kadar en ufak bir siyasi deneyimi olmayan, üstelik Türkiyeyi tanιmayan „badem bιyιklι bir amca“ herhalde bu partilere genel başkan olacak değil. Demekki muhalefet taktiksel olarak bir başarι ortaya koymuştur diyebiliriz.
Aylardan beri takip ettiğimiz bu müsamerenin sonucunda ortaya çιkan „Ekmeleddin İhsanoğlu“ ismi hemen herkese olduğu kadar bize de bazι şeyleri düşündürttü. Öyle ya babasι CHP tek parti zulmünden kaçan adι ve mesleği dahil her yerinden bir şekilde „İslâmi irtibat“ akan biri nasιl olmuş da CHP`nin adayι olmuştu.
Bunu anlayabilmenin çok çeşitli yollarι olmakla beraber ben prensip olarak en basitinden bahsetmek istiyorum. Hani Tayyib Bey ιsrarla „genel müdür“ diyor ya işte tam da buradan kaynaklanιyor. Zira bir kaset tertibi ile işbaşιna gelmiş bulunan bu kişi bιrakιn lider olmayι genel başkan bile olamamιş, partinin sadece genel müdürü durumunda olmuştur. Haliyle genel müdürseniz sizden bir yukarιda bir CEO, yahut yönetim kurulu başkanι veyahutta bir „patron“ olmasι en tabii durumdur.
Zaten Türkiye de kιsa bir süre ancak yaşamιş bulunan bu zatι Kemal beyin tanιma imkan ve ihtimali bulunmuyor. Ama onun tanιmasιna zaten gerek yok. Zira Cumhurbaşkanlιğι adaylιğι gibi temel meselelerde genel müdürlerin esamesi okunmaz. Esas patronlar bu ve buna benzer stratejik kararlarda devreye girip karanlιk mihraklarla birlikte gizlice kararlar alιp ilgili kararlarι hazmettirme görevini de genel müdüre tevdi ederler. Belli ki muhalefetin anasιyla ve danasιyla birlikte kendilerinin seçilmesi yerine rakipleri seçtirmeme stratejisi devam ediyor. Yani mesele ülkeye hizmet edecek bir Cumhurbaşkanι seçmek yerine Erdoğanιn seçilmesine engel olmak, yani „anti Erdoğanizm“ stratejisi yine tedavülde.
Anti Erdoğanizm
Anti tezlere sahip çιkmak ancak „tezi“ olmayan bedbahtlarιn işidir. Ülkedeki muhalefetin kendine ait bir tezi olmadιğι zaten biliniyor. Bu durumda yapιlacak en iyi iş „Erdoğan karşιtlιğι“ üzerinden siyaset yapιyor muş gibi yaparak ilkokul müsamerelerine devam etmek. Ancak burada unutulan şey anti Erdoğanizm tezinin bu kadar acιmasιzca savunulmasι sonucunda ülkede çok ciddi bir „Erdoğanizm“ tezinin yükseldiğidir. Anti Erdoğanizm konusunda her yerinden „faşizm“ akan bir parti ile „ulusalcι, kemalist, kominist ve birazcιk da sosyalist“ barιndιran „türlü çorba“ tadιnda CHP ile ortaklaşa çatιlmaya kalkιşιlan bu çatιnιn tutup tutmayacağιnι 10 ağustos akşamι göreceğiz. Fakat benim kanaatime göre bu pilav daha çok su kaldιrιr. Kendilerine ait tezi olmayanlarιn sadece anti-tez ler üzerinden bir şeyler kazanmalarι belli menfaatler devşirmeleri mümkün olabilir ama seçim kazanmalarι imkan ve ihtimal dahilinde değildir. Milletin gözü önünde oynanmakta olan tiyatro drama gibi gözükse bile daha çok güldürmeye dayalι bir „kabare“ gibi gözüküyor. Muhteşem methiyelerle ortaya attιklarι CHP zulmünden Mιsιrà kaçmak zorunda kalan İhsan Efendinin mahdumu tam bir şaka gibi. Allah ile din ile bunca mesafesi olan bir partinin sonunda ismini bile telaffuz edebilmek için broşür bastιrmak zorunda olmasι bir yana adamιn adιnda „din“ var. Ekmeleddin deseler „dinin olgun kişisi“ anlamιna gelecek ve „din“ denilince kιrmιzι görmüş İspanyol boğasι gibi böğürmeye başlayacak CHP`liler ne olacak. Ekmelettin deseler bu defa „olgun incir“ anlamιna gelecek ve bu inciri rakip aday afiyetle yiyecek yahutta adama hakaret olacak. Eh! Şimdilik bu konuyu „Ekmel Bey“ diyerek çözüvermişler. CHP, herkes tarafιndan muhafazakâr diye bilinen bu zatι aday göstererek kendisini ve ilkelerini tamamen inkar etmiştir.
MHP için durum bu kadar keskin değil. Onlar için Ekmeleddin bey gerçekten uygun bir aday olabilir. Fakat CHP, istediği kadar “PR” faaliyeti yapsιn bu badem bιyιklι amcayι CHP ye uygun bir adaydιr diye pazarlayamaz.
Ekmeleddin Efendi!
Kendisini Müslüman olarak tanιmlayan insanlarιn hemen hepsi için geçerli olan en büyük imtihanlardan birini şöylece formüle etmek mümkündür: “Masa-Kasa-Nisa”.
Bu ülkede pek yaşamamιş olsa da Şeriat Üniversitesinde akademik çalιşmalar yapmιş olsa da bir kaç dil biliyor olsa da ve çok önemli görevler de bulunmuş olsa da ve hatta çok centilmen bir beyefendi olsa da bütün bunlar Türkiye gibi bir ülkenin Cumhurbaşkanι olmasι için yeterli değildir. Bir kere birkaç dile hakim olan Ekmeleddin Efendinin Türkçesinin ne durumda olduğunu pek yakιnda göreceğiz. Ülkeden tamamen bihaber olan birinin sadece “Suudi Amerika”nιn kontrolündeki bir teşkilatta önemli görevler yaptι diye Cumhurbaşkanlιğιna aday gösterilmesi akιllara zarar bir karar dahasι, insanιmιzιn zekâsι ile dalga geçmeye çalιşmaktan başka bir şey değildir.
Siz, ey muhalefet, okyanus ötesinin karmaşιk çetelerinden bunca aykιrι şeyler deneyene kadar halkιmιza gidip onlarιn nasιl bir aday istediklerini sorsanιz daha kolay değil mi? Siz yoksa “sömürge valiliğinin acentalιğιna” mι soyunuyorsunuz. Ne olur sanki onlara güvendiğinizin onda biri kadar bu ülkenin “basiret ve feraset sahibi insanlarιna” güvenseydiniz.
Ekmel efendi de bu imtihanlardan “masa” ile sιnandι ve tabii olarak kaybetti. Makam ve mevki hιrsιna yenik düştü. Onca yιldan buyana savunageldiği değerleri ayaklar altιna aldι ve babasιnι vatanιndan kovanlarla iş tutmak suretiyle hem babasιnιn ruhunu muazzep etti ve hem de müslüman ahaliyi incitti. Bir insan makam ve mevki için öz değerlerinden bu kadar kolay mι vazgeçebilir. Bir müslüman aydιn için bu bağιşlanabilir bir cürüm müdür?
Yazιk ki durum ortadadιr. Ekmel efendi için bu “taviz” elbette yeterli olmayacaktιr. İlk demecini “İslam düşmanι Cumhuriyet gazetesine” vermek suretiyle sol çevrelere selam çakarak işe başladι. Yakιnda “Anιtkabir ziyareti” ile çalιşmalara başlamasι beklenir. Ama anιtkabiri herkes ziyaret eder, bu tabii ki yeterli olmayacaktιr. “Hacι Bayram da Cuma namazι, Cemevinde semah ve ardιndan Kilise ve Sinagog ziyaretleri” de gerekecektir. Yok canιm sende amma abarttιn diyecek olan olursa onlara biraz daha dikkatlice bu süreci takip etmelerini salιk veririm.
CHP`nin Ekmel beyi, “renksiz, kokusuz, etliye sütlüye karιşmayan, koltuğundan değer almayan ama koltuğa değer de katmayan oldukça yavan ve silik” bir kişilik. Bu yönüyle CHP kedi gibi dörtayak üstüne düşmüş gibi gözüküyor.
Ancak şimdiden adι bile eksiltilen bu bilimadamι elbette ki çok şey kaybedecek. En azιndan halk nezdindeki “saygιnlιk ve itibarιnι” tamamen kaybedecek. Siyasi olmadan (olamadan) siyaset mezarlιğιna gömülmüş olacaktιr.
Bu üst akιl hangi tür şer ittifakιnιn bir mahsülü ise bayağι işe yarayacak gözüküyor. Çatι aksa ve damlasa bile hem CHP ve hem de MHP`nin “genel müdürlüklerine” bir halel gelmeyecek gibi gözüküyor. Bence bu bile önemli bir başarι sayιlmalιdιr. Zaten bu durum her iki partinin tam 12 yιldιr “seçim kaybetmeyi kazanmak” olarak kanιksadιklarι gerçeği ile de örtüşüyor.
Hiç temeli olmayan bir yapιnιn üzerine uyduruk bir çatι çatιp onunda üzerine Ekmel bir karaltι çιkarmak gerçekten şaka gibi bir durum. Bu durumda halkιn sevgilsi haline gelmiş bulunan Erdoğan “51” yerine çok daha yüksek bir oranla “Çankaya köşküne” çιkacak demektir. Bize de hayιrlι olsun demek düşer. Anti Erdoğanizm bana şu fιkrayι hatιrlattι:
Temel ile Dursun idam cezasιna mahkum edilmiş, ikisi birbirine düşmanlar. İnfaz için getirildiklerinde Temele soruyorlar: Son arzun nedir?
Temel, Anamι görmeme izin verin diyor.
Dursuna da son arzusu soruluyor.
Dursun, son arzum Temelin anasιnι görmesine izin vermemenizdir diyor.
İşte böyle antitezler bazen böyle şakalarιn konusu olabiliyor.