Ömer ERDEM Sözün Gücü

Erdoğan ve Liderlik!

Bir partinin genel başkanι olabilirsiniz ve hatta başarιlι bile olabilirsiniz ama bu yine de sizin lider olmanιz için yeterli olmayabilir. Tarih boyunca „lider“ olarak anιlan insanlara baktιğιmιzda bu hakikat teorinin ötesinde bizzat pratize edilerek önümüzde durmaktadιr. Ülke tarihimizde ve dünya tarihinde çok ciddi liderlik örneklemeleri bulmak mümkündür. Ancak bizim konumuz bu değil. Biz bugün imkânlarιmιz dahilinde Başbakanιmιz sayιn Recep Tayyib Erdoğanιn liderliğini sorgulamak niyetindeyiz.

Belki de en son söylenmesi gerekeni ilk başta söyliyelim ki yanlιş anlaşιlmalara meydan vermeyelim. Özellikle yakιn siyasi tarihimizle ilgili olarak yapιlmakta olan benzetmeler ve bu anlam muvacehesindeki tariflerden yola çιktιğιmιzda bana göre Erdoğan bir lider den „daha fazlasι“dιr. Bu konularda kafa yoran entellektüellerimizin liderlik noktasιnda en fazla itibar ettikleri nokta „peşpeşe seçim kazanma başarιsι“ olduğu için çoğu zaman Erdoğan için de lider demek zorunda kalmaktadιrlar. Halbuki Erdoğanιn liderlik sιrrι peşpeşe seçim kazanmasιyla ilgili değildir. Nitekim geçmişte de peşpeşe seçimler kazananlar olmuş ama onlar üzerinde liderlik payesi çoğu zaman „sιrιtmak“ durumunda kalmιştιr. O halde Erdoğan sadece teorik alan ile ilgili değil bizzatihi sahada liderliğini ispat etmiş biridir dememiz gerekir. Genel anlayιşa göre Erdoğan bir liderden elkbette ki daha fazlasιdιr. Peki, neden?

Bir kere Erdoğan „dönüşmeyen“ ama incitmeden, kιrmadan ve dökmeden „dönüştürme gücüne sahip“ ender görülebilen bir etkiye sahiptir. Tayyib Erdoğan sadece halk ile kurduğu iletişimi doğru yöneten ve onlara dokunan biri değil tüm samimiyetiyle onlardan biri olduğu içindir ki güçlü bir liderdir.

Bu memlekette hemen herkesin muhafazakarlardan en fazla oyu alιyor denen, o muhafazakar ve hatta dindarlarιn bile büyük bir kesimi meselâ Kürt halkι için „canιm daha ne istiyorlar ki modunda iken“ Tayyib Erdoğan büyük bir maharetle „tabu“ haline getirilen meseleyi çözmek için yoğun bir çaba sarfetmiş, kendi tabanιndan gelen burun kιvιrmalarι bile ustaca hamlelerle devre dιşι bιrakarak silahlarιn susmasιnι başarmιştιr. Aslιnda Tayyib Erdoğan sadece ülkeyi değil milletin de „değişimini ve gelişimini“ sürükleyen bir lider durumunda. 

Cumhuriyet tarihinden bu yana bu ülkede hafιzalara kazιnarak tabu haline getirilmiş bulunan onca meseleye cesaret ve kararlιlιkla neşter vurarak çözüm yoluna koyan da „Dersimde“ işlenen cinayetler için „Müslümanca bir tavιr“ ile özür dileyen de Tayyib Erdoğandιr. Tabanda bulunan samimi müslüman çevrenin başörtüsü konusunda üniversitelerde bile serbest bιrakιlsa razι olacağι bir kιvamda iken Tayyib bey bu konuyu da kökünden çözüme kavuşturmuş, İmam-Hatip okullarιna yapιlan haksιzlιklarι ortadan kaldιrmakla kalmamιş isteyen herkesin dilediği gibi bir eğitim ve fιrsat eşitliğinden yararlanabilmesi hakkιnι sağlamιştιr. Bir başka tabu olan Aleviler noktasιnda defaatle çalιştaylar düzenletmiş ve bu konuda çok ciddi adιmlar atιlmιştιr. Zamanιnda mallarna el konulmuş bulunan Ermeni vakιflarι ve benzerlerinin mallarιnι iade ederek bir zulmü daha sonlandιrmιştιr.

Son olarak bütün dünyada yankι bulan Ermeni meselesindeki taziye mesajιna bir bakacak olursak Tayyib Erdoğanιn gerçekten de bir „dünya lideri“ olduğu hakkιnι teslim etmek zorunda kalιrιz. Tam bir asιrdan bu yana Türkiyenin korkulu rüyasι haline getirilmiş bulunan Ermeni meselesi hakkιnda Tayyib Erdoğan yine liderliğini konuşturmuş ve ortak acιlarι paylaşarak içerde ve dιşarda „Ermeni soytarιlιğιna“ soyunanlarι kahredecek bir ilke imza atarak ülkenin alιşageldiği ezberleri bozarak bir kez daha nasιl devlet adamι olunur ispatlamιştιr.

Tayyib Erdoğan için „gömlek değiştirdi“ diyenlerin „rengini değiştirme“ sevdasιnda olanlar olduğunu hatιrlatalιm. Gömlek kirlenince değiştirlir, gerekirse yιkar yine giyersiniz. Ama renginizi değiştirmek için derinizi kazιmanιz gerekir. Yahutta adιna „Bukalemun“ denilen mahlukun birinci dereceden akrabasι olmanιz gerekir. Bence Erdoğan, gömlek değiştiren değil gömlek değiştirten bir lider konumundadιr. Zira Türkiye`de yukarιda kιsaca dile getirdiğimiz konularda ona oy vermekte olan taban bile büyük açmazlarιn içindeydi. Ancak Erdoğan sabιrla ve kararlιlιkla bunlarι anlattι. Millete karşι öylesine bir muhabbet besledi ki sonunda vatandaşlar öteden beri inanmakta olduklarι bu tabu larι yeniden sorgulama ihtiyacι hissetti.

Başbakan bu gücü nereden alιyor sorusuna hemen herkes “millet” cevabιnι veriyor. Doğrudur, milletten alιyor. Ancak bu yeterli değildir. Erdoğan “hükumet etme” yetkisini milletten alιyor ancak “nasιl hükumet” etmesi gerektiğini ise insanlιğιn ortak değerlerinden alιyor. Referanslarι çok mükemmel. “İnandιğι değerler ve değerlerine olan iman ve güveni” Erdoğanι bir liderden daha fazlasι yapan en önemli kriterlerdir.

Millet olarak bu yüzyιlda böylesine muhteşem bir lider çιkarabildiğimiz için ne kadar “övünsek” azdιr.

Milletine sahip çιkan böyle bir lidere sahip olduğumuz için ne kadar “şükretsek” azdιr.

Baki Selam ve Saygιlarιmla.

Ömer Erdem

Mainz/Almanya