Yaşam İçin Gerekli Dört unsur(Anasırı Erbaa)dan Biri
Su canlıların yaşam sebebi, hayat kaynağıdır. Ülkemizin yer altı ve yerüstü su kaynakları bakımından, bazı ülkelere oranla zengin olduğundan şüphemiz yoktur. Fakat bu sahip olduğumuz su kaynaklarını ne derece doğru bir şekilde kullandığımız ise meçhuldür.
Dünyanın 4/3ü sularla 4/1 karalarla kaplı olduğu gibi vücudumuzun da 4/3 ü su 4/1 i kemik ve ettir. Su canlıların yaşam sebebi hayat kaynağıdır. Ülkemizin yeraltı ve yerüstü su kaynakları bakımından, bazı ülkelere oranla zengin olduğundan şüphemiz yoktur. Fakat bu sahip olduğumuz Su Kaynakları’nı ne derece doğru bir şekilde kullandığımız ise meçhuldür. Bütün bunlara birde küresel ısınmayı dâhil edersek halimiz daha da yaman.
Havaların ısınmağa başlaması rüzgâr ve güneş yağmurun yağmaması, elde mevcut suyun israf edilmesi ileriki günlerde büyük bir su sıkıntısı yaşamamıza neden olabilir. Suyumuzun kıymetini bilmediğimiz gibi, geçici bir süre su kesintisi yaşadığımızda ortalığı birbirine katar, ver yansın ederiz. Suyu bol bulduğumuz zaman hoyratça kullanırsak ileride bizi susuz günlerin beklediğini bilmemiz gerekir.
Önümüzdeki yıllarda birde ülkemizin çölleştiğini düşünün. İlçemizde bulunan sulama kanallarına yeterince su gelmemesi bakın nelere sebep oluyor. Eşme ve Doğantepe Köylüleri kanaldan bahçelerini sulamak için sıra bekliyorlar. Doğantepe Köylülerinin yerleri daha önde olduğu için,Eşme Köylülerine hemen hemen hiç su gelmiyor. Mekece regülâtöründen Eşme Köyüne gelene kadar suyun kat etmesi gereken mesafe bir hayli uzun. Dolayısiyle en sondakine su yok.
Hal böyle olunca tarla veya bahçe sahipleri arasında kavga eksik olmuyor. Yapılan sulama sistemi bazı kişilerde salma sulama veya yağmurlama tipi olunca su tamamen heba oluyor. Aslında damla sulama sistemi yaygınlaştırılmış olsa, vatandaşlarımız bu hususta biraz daha duyarlı olsa, kanallara verilen su hem yetecektir, hemde aşırı israf olmayacaktır.
Olaya birde şu yönüyle bakacak olursak, içinde bulunduğumuz zaman diliminde dünya ülkeleri petrol için nasıl birbirleriyle kıyasıya mücadele ediyorsa mesela amerikanın ıraka saldırması gibi. Yarın bu mücadelenin yerini petrol yerine SU alacaktır.
SU, aslında MİLLİ bir servettir. Basın ve yayın organlarında suyun ehemmiyetine dikkat çekiliyor. Amma bu hususta hiçbir yol kat edildiğini söylemek mümkün değildir. Kellim kellim la yenfa.
SU tüketiminde iktisatlı olmamız için illaki susuz kalmamız mı gerekir?
Günümüzde her halükarda olduğu gibi SU konusunda da tasarrufa aşırı dikkat etmemiz gerekmez mi?
Özellikle ev hanımlarına sesleniyorum. Çamaşır ve bulaşık makineniz varken elde yıkama yapmayın? Diş fırçalarken, beyler traş olurken, abdest alırken suyumuzu devamlı açık tutmayalım. Duş alımlarını kısa tutup, Tuvalet sifonlarımızı boşa çekmeyelim, araçlarımızı hortumla değilde kovaya dolduracağımız su ile yıkayalım.
Efendim "Ben nasıl olsa su parasını kendim veriyorum kimse karışamaz." Demek suretiyle israf etmeyelim. Sonraki pişmanlığımız bizlere fayda etmez.
Etrafımıza baktığımızda yabancı ülkelerin çoğu kullandıkları atık suyu arıtıp geri dönüşümlü olarak tekrar kullanıyor. Bizler bırakın geri dönüşümlü kullanmayı suyumuzdan gerektiği gibi istifade etmesini bilmediğimiz gibi. Dere, Nehir, Göl veya Denizlerimizi sanayi ve kanalizasyon atıklarımızla alabildiğine hesapsızca kirletiyoruz.
Biran önce caydırıcı önlemler alıp, insanları yaptırıma zorlarsak, yarın susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalmadan önce suyumuzun kıymetini bilmiş oluruz.
Suyumuzu ekonomik bir şekilde kullanmak dilek ve temennisiyle. Kalın sağlıcakla.
Mustafa Hamdullah ERGİN
mh_ergin@hotmail.com
hamdullahergin@gmail.com
Ofis Tel: 0 264 517 52 90
GSM “ : 0 534 404 77 55
“ “ : 0 542 250 44 90