Ramazan-ı Şerif; Okuma Ayıdır, İsraf Değil!
Kur’an-ı Kerim; Levhi Mahfuz’dan dünya semasına toplu olarak bu ayda indirildi.
Bu ayda Peygamber Efendimiz(s.a.v.) Cebrail(a.s.)ile karşılıklı olarak Kur’an-ı Kerimi birbirlerine okuyup-dinlediler ki buna mukabele yani karşılıklı okuma denir. Şimdi Camii Şerif’lerde mukabele okumak bundan kalma bir gelenektir.
Ramazan-ı Şerif, israf ayı değildir
Başlığı görünce diğer aylar israf ayıda Ramazan-ı Şerif israf ayı değildir diye yazınca sanki diğer aylar israf ayı gibi algılanmasın.
Allah-ü Teâlâ hazretleri Kur’an-ı Kerimde “Yiyiniz, içiniz amma israf etmeyiniz” buyuruyor. Yine diğer bir Ayet-i Kerimede Mealen “Sizlere vermiş bulunduğumuz Helal ve temiz rızıklardan Allah(c.c.) yolunda infak ediniz” buyurmaktadır.
Yine mealen diğer bir Ayet-i Kerimede “Onlar gaybe inanırlar, namazlarını kılarlar ve kendilerine vermiş bulunduğumuz rızıklardan infak ederler” diyor.
Allah Resulü s.a.v. “Ramazan-ı Şerif’te evinizde bulduğunuzla iktifa ediniz” Diğer bir Hadis-i Şerif’te “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir” buyuruyor.
Peygamber efendimiz döneminde muharebe için Hendek kazarlarken günde tek bir hurma ile durduklarını ve hem de çalıştıklarını biliyoruz. Oradaki hurmanın aynısından bizlere de geliyor. “Acaba kaçımız tek bir hurma ile bırakın çalışmayı oruç tutabiliriz”
Bir işyerinde çalışıyorduk. Ramazan-ı Şerif ayında öğle yemeğini saklar İftar’da, Akşam verilen yemeğini ise Sahur’da ısıtarak yerdim. Bazı arkadaşlara niçin oruç tutmadıklarını sorunca aldığım cevap çok ilginç olurdu “Ben sofrada Börek, baklava ve Hamur işi olmadan oruç tutamam” derlerdi.
Peygamber Efendimiz ‘in vefatından sonra bir Sahabe’ye oğlu içinde birkaç çeşit yemek olan bir tepsi ile ikram edince Sahabe ağlamağa başlar. Oğlu; “Niçin ağlıyorsun ey babacığım” diye sorunca cevap çok ilginçtir “Peygamber Efendimiz zamanında bizler bir çeşitten fazla yemek yediğimiz vaki olmamıştır. Acaba helakimiz mi yakındır diye düşündüm. Ona ağlarım” diye cevap verir.
Ramazan-ı Şerif geliyor diye insanlarda bir koşuşturmaca, marketlerin önünde ve içinde oluşan kuyruklar, özel kesim yapanlara bana beş kilo et, diğeri bana on kilo et ayır diyenler, haşlamalık etim var kavurmalık et istiyorum diyenler poşet poşet evine yiyecek taşıyanlar, fırınların önünde kuyruğa girip içli pide yaptıranlar(Normal pideyi bile pek nadir alırım. Misafirimiz olursa)ne yapıyoruz yanımızdaki komşuyu hiç düşünüyor muyuz? Yoksa nalıncı keseri gibi kendimize mi yontuyoruz?
Yarın bütün bunların Mahkeme-i Kübra’da hesabının sorulmayacağını zannediyorsak yanıldığımızın resmidir.
Bu ay “Bereket, Rahmet, Mağfiret ve Kur’an-ı Kerim”ayıdır güzel değerlendirelim. Geçen yıl aramızda olanların bazıları aramızda yoklar.
Ne olacağımız, ne zaman nerede öleceğimiz belli değil.
İsrafsız ve iktisatlı günler dileğiyle. Ramazan-ı Şerif’iniz Mübarek olsun.
Mustafa Hamdullah ERGİN
hamdullahergin@gmail.com