Kurbağalı Masalcı Saklıdaki Aşikar

1256 Tur

İçinde bir hal taşıyor çok belli

hal ki güne gün katıyor kimi zaman

hal ki bedende tek bir ruh tanesi bırakmıyor

suratı yer çekimine yenik düşüyor

böyle bir hal taşırken içinde

artık diğer insanlar gibi olamıyor

İçinde taşıdıklarını ortaya serecek olsa dünyanın etrafında 1256 tur atma imkanına sahip insanlar var. Bu insanlar öyle ki baktığında şaşkın bir cümle gibi asılı kalırlar boşlukta. Zira söylediklerinden o kadar eminlerdir ki tutunmak için fani olan tek bir dal aramaya dahi tenezzül etmezler.

Ama diyemeyiz ki mütemadiyen bir ova gibi dümdüzdür can içleri. Kaynar, karışır, istilaya uğramış bir mabede dönerler kimi zamanlar… Zira boş vermezler, veremezler. Kendileri yerle yeksan olur ancak Hakk’ı yere düşürmezler. Eee haliyle karanlıktaki soytarı da onları hiç boş bırakmaz. Tüm cevval askerlerini sürer onun üstüne. Zordur içinde taşıdıklarını ortaya serecek olsa dünyanın etrafında 1256 tur atma imkanına sahip olan insanların hali. Hem dünyayı avuçlayıp hem de dünya tarafından tüm silahlarıyla kuşatılmak nasıl bir şeydir ancak onlar bilirler.

Onların imtihanları imtihan üssü imtihandır. Kaç kere karekök içine alsan da o karekökün içinden çıkabilecek kadar fazladırlar onlar. Lakin en şaşkın meselelerden biri de şudur ki bunu bilmezler. Dedim ya karanlığın soytarısı hep en cevval askerlerini yollar onlara. Durup bi nefes almalarına imkanın kalmadığı nice zamanları olur.

Ancak karanlığın soytarısı toplasın tasını tarağını ve dahi tüm cevval askerlerini terk etsin onları. Boş bir hayal içindedir o kovulmuş olan. Bilsin bunu. Çünkü içinde taşıdıklarını ortaya serince dünyanın etrafında 1256 tur atma imkanına sahip olan insanlar, tüm tazimleri hak eden ve dahi yegane olana sığınmaktan başka çıkar yol bilmezler. Tüm koşullarını bunun üzerine kurmuşlardır. Nitekim O değil midir Vekil olan. Amenna varlığı yeri ve onun altındakileri göğü ve onun tüm katlarını hükümranlığı altında bulundurana.

Bir virgül de açmak isterim burada karanlığın kovulmuşuna ve onu tuzağındakilere –ki garantimiz zinhar yoktur, şerrinden Rahman olana sığınırız.- bilmelidir ki o kovulmuş olan ancak Kadir-i Mutlak izin verdiği için kulaklarımıza o arsız cümlelerini üfleyebiliyor. Zira Rahman olanın kullarından muradı vardır. O ister ki kulları kendi iradeleri ile Rıza-ı İlahi’ye mazhar olsunlar. İşte burası orası o muradın deneme mekanıdır. Burası dünyadır, fanidir. Burası imtihan yeridir. İmtihanı çetin olan, kaynayıp karışan, istilaya uğrayan kardeşlerim bilsinler ki buraya rahat etmeye gelmedik zaten.

Ki ne de lütufkar ve net bir şekilde uyarıyor bizi kitabımızda Yüce Mevla

İnsanlar, denenip sınavdan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar? Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de sınamıştık. Allah, elbette doğru olanları ortaya çıkaracaktır; kezâ O, yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır. (Ankebut-2-3)

Başka söze ne gerek.

Selamla. O’na emanet.