AK Parti’de ilçe kongreleri ve 'Parti İçi' Hesaplaşmalar!
AK Parti’de ilçe kongrelerinde tansiyon giderek yükseliyor. Hendek ve Pamukova ilçe kongreleriyle başlayan gerilim, dün de Akyazı ve Karasu’yla devam etti. AK Parti’de şu ana kadar yapılan 5 kongreden, Hendek ve Karasu kongreleri iptal edilirken, Akyazı kongresine ise yeniden mahkeme yolu göründü. Bu yaşananları baz alırsak, önümüzdeki haftalarda yapılması planlanan bazı ilçe kongrelerinde de aynı sıkıntıların yaşanacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Peki AK Parti kongrelerinde bu tür gerginlikler neden yaşanıyor.
Bunun birçok nedeni var elbet.
Ancak öne çıkan en önemli nedenlerden bir tanesi hiç kuşkusuz en son yapılan yerel seçimler ve o süreçte yaşananlar. Hatırlarsanız o tarihlerde bazı belediye başkanlarının değişeceği ifade ediliyordu. İşte o dönemde sıkıntı yaşayan bazı belediye başkanlarının kendilerine destek vermeyen ilçe başkanı ve il yönetimine karşı bayrak açtığı, açıktan olmasa da kongrelere müdahil oldukları söyleniyor. Anlayacağınız “Beni istemeyeni ben hiç istemem şeklinde kısasa kısas bir hesaplaşma var ortada. Bunun yansımasını kısmen de olsa Pamukova İlçe Kongresi’nde görmüş olduk. Belediye Başkanı Cevat Keser ilçe kongresinde oldukça sert bir konuşma yapmış, “Beni Şaban Dişli dışında kimse istemedi. Ben Cevat Keser’im. 35 yıllık siyasetçiyim. Biz ağaç kovuğundan çıkmadık. Buraya tırnaklarımızla kazıya kazıya geldik. Öyle kolay değil Cevat Keser’i yemek. Yerel seçimlerde belediye başkanı aday adayı olan arkadaşlar, Ankara’dan benim ismim gelince seçimlerde ortalıkta görünmedi. Öyle takım elbiseyi giyip jöle sürmekle bu iş olmaz” diyerek milletvekillerini ve il teşkilatını adeta topa tutmuştu.
Cevat Keser’in bu ifadeleri bazı belediye başkanlarının da gönlüne tercüman olmuş gibi görünüyor.
İlçe kongrelerinde yaşanan huzursuzluğun bir başka nedeni ise aday belirleme yöntemi.
AK Parti’de Genel Merkezin aldığı karar gereği kongreler tek listeyle yapılıyor. İl koordinatörleri vasıtasıyla yapılan istişareler sonrasında aday adayları içerisinden bir kişi belirlenerek kongreye gidiliyor.
Peki bu yöntem ne kadar doğru?
İlçe kongrelerinde yaşananlar göz önüne alındığında doğru olmadığı ve istişarelerin yetersiz bir şekilde yapıldığı zaten açıkça görülüyor. Dar ve kısa alanda ‘al gülüm, ver gülüm’ şeklinde yapılan istişarelerden başka bir sonuç beklemekte zaten yanlış oldurdu. Tabana inmeyen, farklı sesleri muhalefet gibi hatta düşman şeklinde gören anlayış, AK Parti’ye faydadan çok zarar getirir.
Tıpkı bugünlerde olduğu gibi…
Bu arada hazır yeri gelmişken AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır’ın Aydın Kuşadası ilçe kongresinde Genel Merkezin adayının karşısına ikinci bir liste çıkması nedeniyle “Bu listeyi geri alın. Sizden rica ettiğim gibi bu listeyi almadığınız taktirde, sizi tehdit etmiyorum ama siyasi hayatınızda geleceğiniz olmaz” şeklindeki sözleri de son derece düşündürücüdür.
Bu anlayış çerçevesinde yapılan kongreler, geçtiğimiz hafta Sakarya’da bir milletvekilinin ve il başkanının yuhalanmasına neden oldu. Neyse ki olaylar fazla büyümeden tatlıya bağlanmasa da şimdilik üzeri örtüldü.
Sonuç olarak tüm bu yaşananlar AK Parti’de tansiyonun giderek artacağını gösteriyor. Patlama noktası ise İl Kongresi olacaktır.