Provokatörlerin Yaptıkları Yanlarına Kâr Kalmamalı

Hüseyin ÖZÇELİK

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı gösterilerini bahane ederek ortalığı yakıp yıkan marjinal grup ve vandalların demokrasi ve hukuk içinde enselerinde olacaklarını söylerken Sincan ve Kazlıçeşme’de ki Milli İrade Mitinglerinde de bu konunun takipçisi olacaklarını yineleyerek şiddetin hesabını yargıda soracaklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan yine mitinglerde sosyal medya üzerinden provokasyon yapanların, şahsına, ailesine ve partisine küfür ile hakaret edenlerinde tespit edilerek yargıda hesaplaşacaklarını söyledi.

Türkiye’nin birçok yerinde protesto gösterileri şiddet, yakıp-yıkma ve vandalizme sahne olurken çok şükür Sakarya’da yapılan tahriklere rağmen önemli bir olay yaşanmadı. Sakarya’da Gezi Parkı gösterileri/istismarı sırasında şiddet olayları yaşanmazken CHP Milletvekili Engin Özkoç, CHP Gençlik Kolları Başkan’ı Deniz Akar, Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Uğur Özçakır AK Partiyi ve Başbakan Erdoğan’ı hedef alan hakaret ve küfürleriyle protestocuları kışkırtılar.

Milletvekili Özkoç; Başbakan Erdoğan’ı ve AK Parti iktidarını diktatör, mafya yönetimi kurmakla suçlarken CHP Sakarya İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Uğur Özçakır’da sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan “Kavgadan kargaşadan geçtik, s… ol git tayyip!” tweetiyle Başbakan Erdoğan’a hakaret etti. Yine CHP Gençlik Kolları Başkanı Deniz Akar’ın gösteriler sırasında sosyal medya üzerinden protestocuları isyana davet ederek, AK Parti il ve ilçe başkanlıklarını hedef gösteren mesajlar attığı yerel ve ulusal basında yer aldı.

Sakaryalı AK Partililer ve özellikle Başbakan Erdoğan’ın avukatlarından biri olan AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Çil artık harekete geçmelidir. Partilerine, genel başkanları olan Başbakan Erdoğan’a yapılan hakaret ve küfürleri yargıya taşımalıdır. Yaptığı hakaretler, küfürler ve kışkırtmalar kimsenin yanına kar kalmamalıdır.

Öte yandan protestocuların gösteriler sırasında yapılan tahrik ve isyan çağrısıyla AK Parti il binasına yönelmeleri, İzmir Karşıyaka’da AK Parti ilçe teşkilatının yakılmasını göz önüne alındığında sıradan bir protesto gösterisi olarak göremeyiz. Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’ün çabaları ve AK Partilerin sabır ile soğukkanlılıkları sayesinde gösteri kötü bir olay yaşanmadan atlatılırken gösterinin arkasında sosyal medya üzerinden tahrik ve halkı isyana kışkırtma olduğu iddiaları var.

Yine Sakarya’da da sosyal medya üzerinden belirli gruplarca servis edilen provokatif paylaşımlar, yalan haberler ve hakaretlerle halk kışkırtılmak istendi. Bu adreslerin doğruluğu araştırıp bu provokasyonun arkasında kimlerin olduğu anlaşılmalı ve teşhir edilmelidir. Provokasyon yapan ve aracılık edenler de yargıya hesap vermelidir. Olaylara katılan gençlerin toz duman dağıldıktan sonra yanlarında yürüyenlerin kimler olduklarını, kimler tarafından ve hangi amaçla kışkırtıldıklarının farkına varmaları ancak böyle sağlanabilir. Sakarya’da gelecek günlerde de provokasyonlar yaşanmaması için bu önemlidir.

Taksim Gezi Parkı protestoları basit bir çevre gösteri olmayıp Türkiye’ye, seçilmiş meşru bir iktidara ve milletin iradesi ile geleceğine karşı tertiplenmiş bir ayaklanma, isyan ve darbe hareketidir. Bu nedenle gösterileri istismar ederek halkı kin ve düşmanlığa, şiddete, kamu malını zarara ve isyana sürüklemek isteyenler biran önce tespit edilip, konu yargıya taşınmalıdır. Demokratik kurallar ve hukuk içinde bu güçlerle mücadele edilmelidir. AK Partililerde her şeyi Başbakan Erdoğan’a bırakmak yerine bu konuda da inisiyatif almalıdırlar. Oynanan büyük oyunun Sakarya kısmını mutlaka aydınlatmalıdırlar.