Geri

Ne Verdik… Ne Aldιk…

Ömer ERDEM Ömer ERDEM
Türklüğümüzü verdik, Kürtlüğü aldιk! TRT kurumuna ait bir çok kanalι verdik, TRT şeş diye bir kanal aldιk. Türkçeyi verdik, Kürtçe aldιk. Al yιldιzlι bayrağιmιzι verdik, üç renkten oluşan bir flamanιn sahibi olduk. Bunu verdik, şunu aldιk, yok bilmem ne verdik, bilmem ne aldιk. Bunlarιn hepsi kelimenin tam anlamιyla „zιrva“. Zιrva ise tevil götürmez. O zaman niye bu ülkede kan durdu ve neden bu teröristler çekiliyorlar, birden bire hidayete mi eriştiler v.s, v.s. Bu sorularι çoğaltmak da mümkün. Daha düne kadar dokunulmazlιklarι üzerinden köşeye sιkιştιrιlmaya çalιşιlan meclisimizdeki PKK uzantιlarι birden bire „barιş havarileri“ olup çιktιlar. Hemen herkes bu sorularι kendi birikimi dahilinde bir şekilde cevaplandιrmaya gayret ediyor. Bu konuda en rahat olanlar ise muhalifler. Onlara göre ortada büyük bir „ihanet“ var. Ülkenin yarιsιnιn rey vermekte olduğu ve ilk seçimde yarιsιndan fazlasιnιn oy vermeye hazιrlandιğι bir partinin ülkeye ihanet içinde olabileceğini düşünmek bile akιllara zarar bir görüştür. Ancak bu ülkede sayιlarι bir çift parmak sayιsιnι geçmeyecek kadar küçücük bir demode „Mao cu ve Leninist“ bir partinin „karanlιk!“ adlι tefrikasιnιn peşine takιlan aciz bir muhalefet olunca ortaya da böylesi akla zarar düşüncüler çιkιyor. Meselenin özü şu dur: Kimsenin bir şey verdiği de yok, kimsenin bir şey aldιğι da yok. Zira bu ülke artιk kabile şefi olduklarιnι engelleyen tek alemet-i farikasι „frak ve simokin“lerinden ibaret olan diktatoryal bir takιm efendilerin inhisarιnda değildir. Meselenin elbette ki dünya konjonktürü ile epey bir ilişkisi var ancak makalenin hacmi gereği bunlara deyinmek durumunda değiliz. PKK denen örgüt üzerinde, lider denen İmralι sakininin ne derece bir etkinliği olduğu ortadadιr. Büyük bir ihtimalle yeniden şekillendirilmekte olan Ortadoğu coğrafyasιnda PKK denen örgütün evvelce koymuş bulunduğu hedeflerin bugün için realize edilmesinin mümkün olamayacağι ve dahi Kürt halkιnιn düne göre çok daha fazla meselelere hakimiyet sağlamasι ve her geçen gün bir şekilde desteğin azalmasι yönündeki karineler ve devlette meydana gelen radikal „anlayιş değişiklikleri“ ilgili terör hareketini yeniden durum değerlendirmesi yapmaya mecbur etmiştir. Kabul edelim ki, bu devlet Kürtler dιşιnda hemen herkese çeşitli zamanlarda değişik şekillerde işkence ve baskιlar yaptι. En çok da dindar insanlar laik-kemalist paradigmanιn hιşmιna uğradι. Büyük ölçüde hissiyata dayanmakla birlikte yöre insanιmιzιn dine karşι aşιrι hassasiyeti ve daha dindar olma gayretleri yüzünden ve bir türlü „laik-Türk“ olmayι kabul etmedikleri için özel olarak ve daha fazla baskι ve işkenceye tabi tutulmuşlardιr. Bir yüzyιl öncesinin modasι „ulus devlet“ paradigmasι artιk tamamiyle çökmüştür. O gün her devlet kendisine uygun halk yahut vatandaş tedarik etmenin yoluna gidiyor ve bunun için zor kullanmaktan da çekinmiyordu. Ancak ne artιk o faşizmin marifet sayιldιğι bir dünya var ve ne de idarecilerin her dediğine eyvallah diyecek halk ve vatandaşlar var. Yani artιk devletin halkιndan halkιn devletine, gardiyan devletten garson devlete, elitist ve baskιcι despotizmden millet iradesine geçiliyor. Hulâsa merhamet ve vicdan taşιmayι hafiflik kabul eden „Devlet Baba“ felsefesinden „Devlet Ana“ anlayιşιna geçiliyor. Milletin nasιl idare edileceğine kerameti kendinden menkul bir takιm karanlιk kafalι adamlar değil bizzatihi milletin kendisi karar verecek. Hal böyle olunca milletin kendi kaderini bizzat kendisinin tayin etme hakkιnιn var olacağι bir vasatta kavganιn yeri olamaz. Elbette bu konuda tarafιmιzca malum olmayan bir çok teknik konular da bulunmaktadιr. Ancak bunlarιn milletimize açιklanmasιnιn pratik hiç bir faydasι yoktur. Bunlarιn açιklanmasι savaş baltalarιnι tekrar çιkarmayι gözetleyen savaş ve kan dan beslenenlere malzeme vermekten başka bir işe yaramaz. Tekrar ne verdik ne aldιk konusuna dönecek olursak, evvelâ kim kime ne verecek ve kim kimden ne alacak. Burada savaşan iki düşman yok ki böyle bir durum olsun. Ama mutlaka ki bir şeyler verilip alιnmalι diye ιsrar edecek olanlar için yine de bir şeyler söyliyelim ve önce verdiklerimizden başlayalιm: Yeni devlet anlayιşιnιn tek tipçi, ceberrut ve sürekli vatandaşιnι dövmeye çalιşan değil hizmet eden ve vatandaşιn çιkarlarιnι kendi çιkarlarιnιn önünde tutan bir anlayιşa evrildiği ispatlandι, yani devlet vatandaşι ile kavga etmekten vazgeçti. Vatandaşιnι kültürel kimlikleri yahut inançlarι yüzünden „kategorize“ etmekten vazgeçti ve bunu ispat sadedinde önemli adιmlar attι ve atmaya devam edecek. Yani vatandaşa daha fazla hürriyet, daha fazla insan hakkι daha onurlu bir hayat vadedildi, verilenler bundan ibarettir. Bunlarιn verilmesi değil verilmemiş olmasι zaten en büyük ayιp ve günahtι. Peki ne aldιk; aldιklarιmιzιn da şimdiye kadar alιnamamιş olmasι yine en büyük ayιp ve günah olduğunu öncelikle söyliyelim. Kimbilir muhtemelen bu dört aylιk zaman zarfιnda en az 50 insanιn hayatιnι kurtarmιş olduk. İnsan canιndan daha „aziz“ ne olabilir ki, bu yetmez mi? Sorusu ile yetinmeyenler olabilir. O zaman huzur aldιk, güven ortamι aldιk ve yakιnda refah, ilerleme ve yükselmeyi alacağιz. Bütün bunlara rağmen banane bunlardan ben bu ülkede huzur, barιş ve istikrar ve hatta yükselme ve ilerleme istemem diyerek elma şekeri ağzιndan alιnmιş çocuklar gibi ağlaşarak eline geçirdiği her tür araçla iyi niyetli insanlara vahşice ve salya- sümük saldιranlar çιkacak olursa onlara bu sürecin sonunda „vallahi siz bile kazançlι çιkacaksιnιz“ diyebiliriz. Yine de vazgeçmezlerse söylenecek tek söz kalιyor geriye: Milletimizin topluca selâmeti için „Canιnιz Cehenneme!!!“ #

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs