Özkoç'un Kavgası Hiziplerle
CHP Genel Başkan'ı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki hafta yapılan CHP 34. olağan kurultayında artık CHP'de "hiziplerin" biteceğini söyleyerek CHP'nin "kanaatlerin ve fikirlerin" konuşulduğu bir parti haline geleceğini belirtti. Son kongrede, "parti gediklisi" olarak koltuk kapmış, hiziplerin adamlarını "silkeleyip" partinin yetkili organlarından uzaklaştırarak artık CHP'nin kapısının "yeni düşüncelere ve gençlere" açık olduğunu da sözlerine ekledi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kongrede parti gediklisi, koltuk meraklısı hizipleri parti yönetiminde uzaklaştırırken Sakarya'da ise CHP İl Yönetimi tamamen hiziplerin "kontrolüne" geçti. Sakarya İl Kongresi sonrası CHP'yi, il yönetimi dışında artık "arkaik" dönem siyasetçiler olarak tabir edilen ve "halkta bir karşılığı olmayan" hizipçi siyaset eskileri yönetiyor.
Yeni söylemlerle "34 yıl" aradan sonra CHP'nin Sakarya'dan milletvekili çıkarması üzerine milletvekilliği "hayali "kurmaya başlayan siyaset eskileri ve arkaik siyasetçilerin yardımına CHP İl Kongresi yetişti. CHP hiziplerinin liderleri, Ecevit Keleş'in il başkanı olmasını sağlayarak partinin yönetimine "ortak" oldular.
CHP Milletvekili Engin Özkoç ve İl Başkan'ı Ecevit Keleş arasında yaşanan "gerilim ve kavganın" arkasında bu "hizipler ve liderleri" var. "İhtiraslarını" dengelemeyi başaramayan, "siyasi tecrübe ve entelektüel birikimden" uzak bulunan İl Başkanı Keleş'i etkileyip, Milletvekili Özkoç'la "çatışmasını" sağlıyorlar.
Sakarya'da CHP il yönetimi üzerinde etkili olan bu hiziplerin başında kimler bulunuyor. Selçuk Gedikli, Ümit Usal, Aydoğan Sezer, İbrahim Taşkent, Şaban Karudla, Ergün Özkan vb… Milletvekili Özkoç ve İl Başkan'ı Keleş ile İl Başkan Yardımcısı Yalçın Ekşi arasında yaşanan "kavga sonrası", yaşanan kavganın "unsurları" olmalarına rağmen "sahneye çıkan" bu isimler partinin "ağır abi" rolüne soyunarak tarafların barışmasını, tartışmanın "kol kırılır yen içinde kalır" mantığı ile bitirilmesini ve kendisine yapılanlara karşı "dik duran, hak ve hukukunu" arayan Özkoç'un artık "susması gerektiğini" ima edip partinin birlik ve beraberliğini bozduğu gerekçesiyle milletvekili Özkoç'u suçluyorlar.
Milletvekili Özkoç ne yapıyor? Kendisine karşı kongrede yapılan "ayak oyunlarını" ifşa ediyor. İl yönetim kurulu toplantısında kendisine yapılan "saygısızlığa" karşı mücadele ediyor. İl yönetiminin kavga haberini gerçeği yansıtmayan şekilde basına sızdırması karşısında kendisine kurulan "tuzağı" bütün ayrıntıları ile kamuoyu ile paylaşıyor.
1989'da Sakarya'da, yerel de "iktidar" olan CHP/SHP ‘nin başarısız olması ve merhum "Ünal Ozan'ın" seçimi kaybetmesinde "Selçuk Gedikli Hizbinin" etkisi oldu. Yine 2007 genel seçimlerinde çok az bir oy farkıyla "Necdet Çakar'ın" milletvekili olamamasında da bu hizipler etkili oldular. Seçimler sonrası bu hiziplerin liderlerinin yaşadıkları mahallelerde CHP çok az oy aldı. Hatta Çakar bu isimlerin "CHP yerine seçimlerde MHP için çalıştıklarını açıklamıştı."
CHP geleneğinde "kırılan kol yen içinde kalmaz. Üstü örtülmez. Partinin ıssız odalarında sessizce halledilmez. Kavga sokağa çıkar, partilerin ve kamuoyunun önünde konuşulur." Milletvekili Özkoç'ta bunları yapıyor. Merhum Ünal Ozan ve eski İl Başkan'ı Necdet Çakar'ın yapamadığını yaparak hizipçilere "boyun bükmeyerek onlarla mücadele ediyor." CHP geleneğinde görülmemiş ve kabul edilemez bir şekilde kendisine yapılan ayak oyunlarını kamuoyu önünde tartışıyor.
CHP'nin hizipleri ve liderleri CHP'nin "yükselişe" geçtiği bir dönemde ikinci ve üçüncü milletvekili hesabı yapmak ve yerel seçimlere odaklanmak yerine "Özkoç gitsin kendileri gelsin" mantığı ile hareket ediyorlar. Bu anlayış CHP'yi bir yere götürmez, kendilerine de bir şey kazandırmaz. Ancak var ola "mevziinde"
#