Geri

Topkara’nın İnanç Sorunu ve CERN

Deneyinde Tanrı Parçacığı’nın Bulunması

Hüseyin ÖZÇELİK Hüseyin ÖZÇELİK

Yenihaber Gazetesi Köşe Yazarı Mustafa Topkara önceki gün yazdığı köşe yazısında AK Partili belediye başkanları ve bazı AK Partilerin kendisinin “ateist” olduğu hakkında konuştuklarını belirtip bu konuşmalardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş. Topkara “inançsızlığının” kendi özel hayatı olduğunu da sözlerine eklemiş.

AK Partililerin ve belediye başkanlarının Topkara’nın ateistliğini konuşup konuşmadıkları hakkında bilgi sahibi değilim. Fakat inançsızlığını “kamunun” tartışmasına açan bizzat Topkara’nın kendisidir. Topkara, “10 Mart 2012” tarihli “İnanmayı Bırakmak” adlı köşe yazısında “dinle” kurduğu ilişkiyi, “arzu" ve "suçluluk" hissi arasına sıkışarak geçirdiği yılları, deprem sonrası eşini kaybetmenin verdiği “suçluluk” duygusuyla koyu bir dindarlıkla geçen birkaç yılını ve son 4 yıldır ise inanmayı bıraktığını ayrıntıları ile anlatıyor.

Topkara yazısında dindar veya ateist olmadığını ama inanmadığını ifade ederek ateist olmamasının sebebini ise ateizm de bir inanç olmasına bağlayarak kendisinin hiç bir şeye “inanmadığını” ve “inanmanın” kendisi için “hezeyandan” ibaret olduğunu söylüyor.

Köşe yazılarından anlaşılacağı üzere “inançsızlığını/inanmayı bırakmasını” kamuya açan ve tartışan Topkara’nın bizzat kendisidir.

AK Partililerin ve dindar kesimin Topkara’nın inançsızlığını konuşmaları, tartışmaları(eğer konuşuyorlarsa) normal bir durum. Çünkü Topkara, Sakarya’da bütün “mütedeyyin” insanların “sevdiği ve takdir ettiği” Cevat Topkara’nın (Cevat Hoca’nın) oğludur. Yine Topkara, “İnanmayı Bırakmak” adlı yazısında belirttiği gibi gençlik yıllarında ve deprem sonrası koyu dindarlık yıllarında mütedeyyin insanlarla “din üzerinden ilişki kuruyordu.”

Topkara’nın, kendi ifadelerine göre kendisi inançla ilgili bir takım sorunlar yaşarken aile çevresinin etkisiyle kendisini “dindar olarak” gösteriyordu. Topkara, bütün bu gerçekleri yazarak “ifşa” etikten sonra din üzerinden ilişki kurduğu bir kısım mütedeyyin insanların ve AK Partililerin Topkara’nın içine sürüklendiği inançsızlığa üzülmeleri, hayal kırıklığına uğramaları normal bir durum değil mi? Yine bazı mütedeyyin insanların ve 2004 yerel seçimlerinde “Saadet Partisi’nden” Adapazarı Belediye Başkan adayı olduğu için kendisine oy vermiş bulunan 19 bin 500 kişinin “kendilerini kandırılmış hissettikleri” için Topkara’ya karşı “tepki duymaya ve o’nu eleştirmeye” hakları yok mu?

Yine Topkara, “19 Ekim 2011” tarihli “Ateistler Daha İyi Seks Yapıyor” adlı köşe yazısında Kanada'da yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ateist olan kişilerin inançlı olan kişilere göre cinsel ilişkiden daha fazla "haz" aldığından bahsediyor. Topkara yazısında dindar kişilerin cinsel ilişkiyi “kötü bir eylem/suç/günah” olarak algılamalarından ötürü cinsel ilişki sırasında içlerinden geldiği gibi davranamadıklarını ve bu nedenle de mutlu olamadıklarını savunuyor. Topkara yazısının devamında “inançlar” sadece “cinsel davranışları” değil “cinsel hazları da mı” kısıtlıyor sorusuna cevap arıyor.

Topkara’nın, ateistlerin inanmadıklarını için dindarlara oranla daha iyi seks yaptıklarını ve dindarların inançlarından dolayı kendilerini kısıtladıkları için cinsellikten yeterince haz alamadıkları görüşünü işlediği yazısına “mütedeyyin-dindar” insanların “tepki” göstermesi “anormal” bir durum mu? Topkara’nın bu yazısında inanan ve mütedeyyin insanlara “hakaret ettiğini” söyleyemeyiz mi? Araştırmanın ne kadar güvenilir olduğu ve başka kültürlere genellenip genellemeyeceği hususuna bakmadan bu araştırma üzerinden “dindarların cinsel sorunlar yaşadıklarını” söylemesi karşısında mütedeyyin insanların tepki göstermeleri, Topkara’nın “akıl ve bilim dışı” fikirlerine karşı çıkmaları hakları değil mi?

İnançsızlığını kamuya açan ve dindar insanların inançlarından dolayı suçluluk duygusu hissetmeleri nedeniyle cinsel sorunlar yaşadıklarını/haz alamadıklarını yazan Topkara’nın kısa bir süreye kadar kendileri ile “din üzerinden ilişki” kurduğu mütedeyyin kesimlerin kendisini eleştirmelerine ve tepki duymalarına neden bu kadar kızmış olduğunu anlamış değilim.

Bildiğiniz gibi bir süredir İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan “CERN laboratuarlarında” evrenin gizemi hakkında çok ciddi çalışmalar yapılmakta idi. Bu çalışmalarda amaç ise şuydu; evrenin yaratılışı ve maddenin esrarı hakkında eksik olan ve adına "Higs Bozonu" da denilen kamuoyunun bildiği ad ile ise "Tanrı Parçacığı’nın" varlığını araştırmaktı. Yapılan deneyler sonrası Tanrı Parçacığının “varlığı” ispatlandı.

İnançsızlık sorunu yaşayan Topkara acaba bu deney sonucunda ne yapacak? Tanrı’nın varlığının “bilimsel” olarak ispatlanması belki de Topkara’nın inançsızlık sorununu aşmasına neden olabilir. Bu şartlarda artık Topkara’nın inançsızlığını savunması “biraz zor” olacak gibi. Topkara bilime de karşı gelecekler değil ya? Yoksa bugüne kadar ateist, deist ve en son da agnostik gibi kavramlar üreten kişiler gibi Topkara’da şimdi inançsızlığını savunmak üzere başka bir şey mi üretecek? İnsan bu. Düşünmeden yapamaz…

 

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs