Yerli Kovboylar ve Eğitim
Amerikan emperyalizminin buram buram ülkemizi istilâ ettiği yιllarda Amerikan yapιmι diziler ve filmler vasιtasιyla Avrupadan gelip yerli halklarι ateşli silahlarla temizleyen bu canileri şirin gösterebilmek adιna adlarιna masum bir isim olarak“sιğιr çobanι“ denilmişti.
Bu kovboyculuk oyunu hiç değişmedi. Değişén sadece aktörler ve onlarιn makyajlarι oldu. Adιna „yeni dünya düzeni“ denen ve tamamen güce dayanan, adι ile aletlerinden başka hiç bir şeyi yeni olmayan bu gayr-i ahlâki düzensizlik dünyamιzι kan gölüne çevirmeye devam ediyor. Amerikalιlar artιk sadece aletleri değil stratejileri de değiştiriyorlar.
Sözümona çoğu yerde kendi kovboylarι yerine zayiatι azaltmak amacιyla „yerli ve gönüllü kovboylar“ ihdas ediyorlar. Özellikle icat edilmiş bulunan 11 eylül ikiz kuleler olayιndan sonra yüreği yanιk İslâm coğrafyasιna kimisi gönüllü, kimisi de çιkar karşιlιğι olarak binlerce kovboy yerleştirdiler ve şimdilerde sadece onlardan raporlar alarak derebeyliklerini sürdürmeye çalιşιyorlar.
Komünizmin çökmesiyle birlikte hedef tahtasιna oturtulmuş bulunan „İslâm“ öncelikli tehdit olarak ilân edildi. Amerikalιlar önce İslâmιn imajιnι zedeleyip onu „terör“ ile yan yana anarak bunu masum halklara karşι bir PR çalιşmasι olarak kullandιlar. Tabi bu coğrafya içerisinde böylesi bir vasata balιklama dalabilecek aydιn geçinen seküler, pozitivist kafalι onbinlerce yandaş bulmalarι işten bile değildi, nitekim öyle de oldu. İslâm dendiğinde bütün dengeleri alt-üst olan yeteri kadar mutlu azιnlιğιmιz olduğu için bu çalιşmalar gönüllü olarak ülkemizde de bir hayli mâkes buldu.
Hemen herkesin bildiği bir gerçek şu ki bu ülke insanιnιn evlâtlarιnι resmi ideolojinin „sunak“larιna kurban olarak vermemek için dişinden tιrnağιndan arttιrdιklarι ile var ettiği İmam-Hatip Okullarιnιn orta kιsmιna bir „cansuyu“ mesabesinde kabul edilebilecek olan zorunlu eğitimin 12 yιla çιkarιlmasι ile ilgili hükümet tarafιndan getirilmiş olan yeni düzenleme yerli kovboylarιmιzι hemen harekete geçirdi.
Kovboylardan gazetelerde köşeleri olanlar köşeli laflarla saldιrιya geçerken ekranlarda kendilerine yer bulabilenler Allahιn kendilerine ihsan ettiği ağιzlarι ile „ιslιk“ çalmaya başlιyorlar, aralarιndan vekil olma hakkιnι kazanmιş olanlar ise komisyon basιyor, yol kesiyor ve tehditler savuruyorlar.
Daha geçtiğimiz günlerde mecliste milletimizin yasa yapsιnlar diye seçip gönderdiği koca koca adamlar hiç utanmadan sokak kavgasιnι andιran görüntüler verdiler. Bu ülkede eğitimin 12 yιla çιkartιlmasιna kim karşι çιkιyor diye sorgulayacak olsak bunlar sayιsal olarak bir değer ifade edecek kadar bile değildir. Ancak kendilerini yerli kovboyluğa adamιş olanlar zaten sürenin 12 yιla çιkarιlmasιna karşι değiller. Onlar sadece bunun günümüz değerlerinin de icbar ettiği „kademeli ve kesintili“ olmasιna karşι çιkιyorlar.
Aslιnda onlar buna da razι olurlar. Meselâ hükümet dese ki evet bunu kademeli yapacağιz ama İmam- Hatip Okullarιnι kimsenin tercih etmesine izin vermiyeceğiz, mevcutlarι da tamamen kapatacağιz. Siz o zaman bakιn bizim yerli kovboylarιmιz nasιl meclis genel kurulunda sabahlara kadar çalιşιyorlar.
Evet hiç eğip bükmeye gerek yok; bizim yerli yersizlerimizin tek derdi bu okullar dolayιsιyla da „İslâm“ dιr. Avrupa`da uç veren İslâm korkusuna meşhur tabirle „İslâmafobi“ diyoruz ya bu korku da olsa olsa „menfaatfobi“ dir. Tabi olaya CHP zihniyeti açιsιndan baktιğιmιzda burada esaslι bir tutarlιlιk olduğu hakkιnι da teslim etmek zorundayιz.
Zira bu zihniyetteki „İslâm düşmanlιğι“ çok partili hayat ile başlamιş değildir. Bu adet Osmanlι saray bürokrasisi ile aristokrasisinin ve zamanιn ecnebi okullarιndan yetişmiş gönüllü köleliğe razι edilmiş bir avuç halkιna düşman „yerli kovboy“ tarafιndan icat edilmiş ve halen devam ettirilmektedir.
Bu korkunun kaynağιna baktιğιmιzda iki şey öne çιkιyor: Birincisi, kasten İslâm konusunda cahil bιrakιlmιş olan insanlarιn gerçek bir korku içerisinde olduklarιdιr. Diğeri ise zaten bu sanal korkuyu da yaymakta olan o „kovboycuklar çetesi“dir ki onlarιnki cehâletten değil tamamen menfaatten kaynaklanιr. Zira hakiki anlamda İslâmi eğitim ve öğretimden nasibini alan insanlar esaretin hiç bir şekline rιza göstermiyecekleri gibi „sürü“ gibi hareket de ettirilemezler.
Dedik ya İslâm düşmanlιğι konusunda CHP halkιmιz tarafιndan adeta „mim“ lenmiştir. Şimdi bu kadrolar zaman zaman çarşaf açιlιmι gibi „absürdik“ uygulamalara yelken açsalar da bu zorunlu eğitim konusunda estirdikleri terör le maskelerini bir kez daha indirmek zorunda kaldιlar. Bunlar arasιnda İslâmιn modernleşme ve ilerlemeye mani olduğu gibi sapkιn bir dogmaya bile inananlar olabilir. Nitekim bu inanç türü de CHP`nin ne yazιk ki „gen“ lerine kadar işlemiş durumdadιr. Bu partinin geçmişinde yaşananlara şöyle bir gözattιğιmιzda insanιn „buna da şükür“ diyesi geliyor.
Milli mücadelenin en ileri gelen paşalarιndan biri olan Kâzιm Karabekir paşanιn hatιratιndan bazι satιrlarι birlikte okuyalιm: „ Anladιm ki, onu yeni bir çevre yeni bir havaya çekmek istiyor. Fakat daha kesin kararιnι vermiş değil. 18 temmuz 1923`de bu çevreyle temasa geldim. Şöyle ki: Ankara istasyonundaki kalem-i mahsus binasιna gitmiştim. Anayasa değişikliği müzakeresinin ikinci günü imiş. Benim haberim yoktu. Ben gelkdiğim zaman müzakere bitmiş, kιsmen de dağιlmιşlardι. Mevcut üyelerden Tevfik Rüştü(Aras) Bey „ Ben kanaatimi meclis kürsüsünden haykιrιrιm, kimseden korkmam!“dedi.
Ben ne konuştuklarιnι bilmediğim için sordum:
-Nedir o kanaat?
Tevfik Rüştü Beyìn solunda ve benim hemen karşιmda oturan Mahmut Esat(Bozkurt) Bey sert bir cevap verdi: „ İslâmlιğιn gelişmeye mani olacağι kanaati! İslâm kaldιkça yüzümüze kimsenin bakmayacağι kanaati´!“ Bunun üzerine ben şu mütalaada bulundum:
-…Bu meseleyi istediğiniz kadar tartιşabilirim. Fakat tartιşmaya tahammülü olmayan bir mesele varsa, o da „din değiştirme gayreti“dir.
Bence İslâm kalιrsak mahvolmayιz, tersine yaşarιz; hem de yakιn tarihlerdeki misaller gibi, itibar görerek yaşarιz. icabιnda müttefikler bularak yaşarιz. Fakat din değiştirme oyunu ile birliğimizi ve selâmetimizi kιrarak bizi mahvedebilirler!...
Bu sefer Fethi(Okyar) Bey söze karιşarak gayet mütehakkim bir eda ile:
-Evet Karabekir, Türkler İslâmlιğι kabul ettiklerinden böyle geri kaldιlar ve İslâm kaldιkça da böyle kalmaya mahkumdurlar!
Gazi başkanlιk koltuğunda , Fethi Bey onun solunda idi, ben de hemen onun soluna oturmuştum.
Sonra dedim ki:
-… Türk milleti ne dinsiz olur, ne de Hιristiyan olur. Hakikat budur. Bir milletin asιrlar boyu en mukaddes duygularιnι bir hamlede atabileceğinize inanmanιz, objektif bir görüş değil, hülyanιzdιr! Böyle bir harekete cüret, memlekette”kanlι bir istibdat”la başlar ve istiklâl harbinin samimi birliğini de birbirine katar. Nerede ve nasιl duracağιnι kestiremesek bile “milli bir dram” olacağιndan asla şüphe edilemez!...
Mustafa Kemâl Paşa sözümü keserek : “ Müzakere çok hararetlendi, burada kesiyorum!” dedi.
Daha dün komisyonlarda eşkiyalιk yaparak zorunlu eğitim yasasιnι engellemeye çalιşan CHP`nin yenileri, eskilerine bakιnca neredeyse rahmet okunacak durumdalar. Gerçi zaman ve şartlar değişti ama baksanιza yine de alenen biz bu halkιn inancιndan dolayι geri kaldιk diyemiyorlar. Yapabildikleri tek şey bir kaç boş “kovboy” gösterisinden ibaret.
Ne dersiniz, sizce de “buna da şükür“ dememiz gerekmez mi?
Baki Selam ve Saygιlarιmla.
Ömer Erdem
Mainz/Almanya