Cuma Hutbesi Hayvan Sevgisi
Editör
Hayvanlar da sebebsiz olarak yaratılmamış olup biz insanların emrine müsahhar kılınmıştır. Yani yaratılışları ve vor oluşları biz insanlar içindir.
Hayvanlar da yaşayan birçok canlı türünden sadece bir cinstir. Var oluş nedenleri ile işlevleri birbirlerini tamamlar. Bu tür hayvanların yaratılış nedeni bir döngü biçiminde karşılıklı etkileşerek gerek ekolojik, biyolojik ve gerekse insanlar için geçerli olan ruhsal boyutlarda yaşamlarını anlamlı kılmaktadır. Sünnetullah gereği bu böyledir.
İnsanların gelişiminde de hayvanların, bitkilerin özellikle de evcil hayvanların katkısı zannettiğimizden daha da büyüktür.
Evlatlarımızın bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimi bir bütünlük içinde ve birbirini az ya da çok etkileyerek tamamlanır.
Çocuklar; kendileri ve kendileri dışında kalan dünyayı beş duyuları ile algılar, algıladıklarını da taklit ederek, onlarla karşılıklı ilişkiye girerek öğrenir.
Özellikle de bu karşılıklı ilişkinin kiminle? Nasıl? Ne sıklıkla? Olduğu onun zihinsel, ruhsal, sosyal gelişimini yakından etkiler.
Muhakkak ki bu tür ilişkilerde en önemli kişiler ebeveyn’dir. Özel bir bebek veya oyuncak ayıcık çocuğun annesinden sonra en yakın arkadaşı olabilir.
Bu oyuncak ayıcık veya bebek onun sırlarını paylaşır, kızgınlığına katlanır, huzursuzluğunu giderir. Evcil hayvanlarda aynen bu oyuncaklar gibi çocuğun yaşamında etkili olabilirler.
Bizlerin yapacağı bize emanet edilen ve hizmetimize verilen, emrimize müsahhar kılınan hayvanlarımıza güzel davranmalı onlara eziyet etmemeliyiz. Konuşamıyor olması ve bizlere meramını ifade edememesi onun bir kabahati olmayıp yaratılışı gereğidir.
Eğer yük taşıyan bir hayvanımız var olupta ona iyi bakmayıp tımarını ve yemini az verip üzerine çekemeyeceği kadar yük yüklersek bizlerden mahşer gününde hakkını talep edecektir.
Allah resülüne(s.a.v.) bir gün devenin biri sahibini şikâyette bulunur. Deve der ki: “Ey Allah’ın resulü; sahibim bana az yem ve su veriyor. Buna karşılık benden gücüm yetmeyeceği işleri yapmamı istiyor.” Resulullah deve sahibini buldurarak, devesinin kendisinden şikâyetçi olduğunu ve ona iyi bakmasını söyler.
Evimizde hayvan besliyorsak; kedi, çoban ve bekçi köpeği, büyük ve küçükbaş hayvan vesaire. Bunlara mutlaka iyi bakalım. Kendilerine eziyet etmeyelim.
Acaba bizleri bir ahıra, bir ağıla veya bir kafese kapatsalar sadece ekmek ve su verseler ne kadar durabiliriz? Bunları hiç düşündük mü?
Beslediğimiz evcil hayvanlarımızın sağlık durumlarını veteriner hekime göstermek suretiyle mutlaka kontrol ettirelim. Onlara iyi davranalım.
Bir hikâye rivayet olunur; bir gün kötü tanınan kadının biri bir kuyu başında dili dışarı çıkmış ve çok susamış olduğu anlaşılan bir köpek görür. Kuyuda su vardır. Lakin uzanıp içememektedir. Kadın ayakkabısını çıkarır ve kuyuya girerek susamış olan köpeği suya kanıncaya kadar içirir.
Daha sonra kadını komşuları rüyalarında Cennet’te görerek gıpta ederek; “Nasıl bu mertebeye erdin”diye sorduklarında, kendilerine; “Susamış köpeğe kuyudan su verdim. Allahü Teâlâ’da beni Cennetine koydu.”diye cevap verir.
ALLAHÜ TEALA bizleri bütün canlı mahlukata müşfik ve şefkatle davranan kullarından eylesin. Amin.
-------------------------
mh_ergin@hotmail.com
hamdullahergin@gmail.com
GSM: 0 542 250 44 90
" : 0 534 404 77 55
Büro: 0 264 517 52 90
Mustafa Hamdullah ERGİN #