Irmak'tan İddialara Cevap
Editör
Söz de şirketime ait zeytin yağı fabrikası, Geyveli zeytin üreticilerinin mallarını ucuz fiyattan almakta imiş. bu zeytin sıkma tesisi açıldıktan sonra müstahsilin ürününü çok daha iyi fiyattan aldığı için şirketimize ait tesis durma noktasına gelmiş. zeytin üreticileri gayet iyi bilirler ki, bizler zeytin satın alan firmalar değiliz. Ve bu bahse konu olan tesis 2005 yılında bizim tesisimizle aynı sezonda faaliyete girmiştir. Üstelik şirketimize ait olan tesis sezon boyunca 24 saat tam kapasiteyle hizmet vermektedir. Bu maksatlı iddaaların amacı, şahsım üzerimden Ak Partiyi ve 2 yılda Geyve tarihinde görülmemiş hizmetlere imza atan Belediye Başkanımız sayın Murat Kaya'yı yıpratmaktır. Kamuoyu bilmelidir ki, benim böyle bir amacım olsa 2005 yılından beri ruhsat problemi olan bu arkadaşa ait tesisi ve gene bu arkadaşa ait Pamukova’da bulunan diğer zeytin sıkma şikayet edip kapattırabilirdim. Ben se tam aksine bu tesislerin zarar görmemesi için elimden gelen gayreti gösterdim.Bunun en yakın şahitlerinden biri de o dönemki ilçe tarım müdürümüzdür. Ancak 2010 senesinde bu tesisin mühürleme zorunluğu hasıl olunca bu arkadaşımız sanayi sitesinde bulunan diğer iş yerlerini de şikayet ederek bu duruma gelinmesine zemin hazırlamıştır.
Benim küçük sanayi sitesinin sorunları ile ilgili samimi çabalarımın en yakın şahidi küçük sanayi sitesinin başkanı ve yönetim kurulu üyeleridir. 2009 yılında 80.000tl borç yüzünden elektrikleri kesildiğinde buranın elektriklerini açtırmak için göstermiş, olduğum çabaların unutulması beni gerçekten üzmüştür. Zira sedaş idarecilerinin bu konuda kimseye randevu dahi vermediği o dönemde şahsi yakınlarımı devreye sokarak sanayi yönetiminin sedaşın en üst düzey yöneticisiyle görüşmesini sağladım. Bu görüşmede sanayi sitesi başkanı Hasan Bilen ve yönetim kurulu üyeleri ile sedaşın ceo su ve genel müdürü vardı. Bize orada bu 80 bin liranın tamamı ödenmeden bu elektriklerin açılmayacağını çünkü daha önce defalarca söz verilmesine rağmen bu borçların ödenmediğini söylediler. Ben ise bu sefer kendimin kefil olduğunu söyleyerek bu borcun taksitlere bölünmesi konusunda ısrarcı oldum ve sanayi sitesinin elektrikleri açıldı. Ben eğer denildiği zihniyette birisi olsam oradan ne yapalım yapacak bir şey yok der dönerdim veya hiç randevu almaz kayıtsız kalırdım ki zaten o zaman bu bahsi geçen tesis çalışamazdı.
Bu elektrik sorununun çözülmesinin hemen ardından bir daha böyle bir problem yaşanmaması için küçük sanayi tarafından defalarca talep edilmesine rağmen kabul görmeyen elektrik aboneliklerinin bireyselleştirilmesi işlemini de yönetimle beraber yine aynı gayretle halletmiş durumdayız.
Gene benim ilçe başkanlığım döneminde 4.7 milyon tl olan sanayi sitesinin borcunda bir yapılandırma yapılması için gerek eski yönetimle gerekse şimdiki yönetimle defalarca Ankara’ya giderek girişimlerde bulunduk. En sonunda son çıkan torba yasada olmamasına rağmen Ankara'da yapmış olduğumuz girişimlerle Geyve küçük sanayi sitesi için özel bir yasa çıkarılmasına öncülük ederek , Geyve Küçük sanayi Sitesinin bu güne kadar 1 lira dahi ödenmemiş , günü geçmiş borçlarının yapılandırılmasını sağladık. Şu da bilinmelidir ki, bu borçlar ödenmediği için geçmiş dönemde yönetimde olan arkadaşların araçları bağlanmış, taşınmazlarına haciz gelmiştir. Biz bu sorunları çözmeye uğraşırken küçük sanayiyi çok düşündüğünü söyleyen ve bugün bu olayları provoke eden bazı zatlar bu konularla hiç ilgilenmemekteydi.
Son şikayet olayları vuku bulduğunda bugüne gelinmemesi için yapılması gerekenleri küçük sanayi sitesi yönetimiyle masaya yatırdık. Küçük sanayi sitesinin mevcut haliyle iskan ruhsatı almasına olanak olmadığından yeniden bir imar tadilatına ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Ancak aynı zamanda küçük sanayi sitesi yapılırken, 1 lira dahi işçilik sigortası ödenmediği gibi, sigorta dosyası dahi açtırılmadığı görüldü. Bu sorunun ortadan kalkması için yaklaşık 200.000 TL. gibi bir paraya ihtiyaç vardı. Ancak küçük sanayi sitesi yönetiminin tüm çabalarına rağmen, diğer esnaf arkadaşların bu parayı ödememe yönünde gösterdikleri duyarsızlık sonucu bugüne gelinmiştir. Bu gerçekler ışığında bu sorunun şahsımla ilgilendirilmesi en hafif tabiriyle vicdansızlıktır, insafsızlıktır"dedi.
#