Taksim’de protesto: “KATİL PERES DEFOL!”
Bugün Taksim Meydanı AKM önünde toplanan Özgür-Der mensupları burada “Katil Peres Defol!” ve “İsrail ile İşbirliği Suçtur; İşgalci Siyonist Katillerin Karşısında Direnen Filistinli Kardeşlerimizin Yanındayız!” yazılı pankartlar açarak Taksim Gezi Parkı’nın önüne yürüdüler. Siyonist çete reisi Şimon Peres’in Türkiye’ye davet edilmesini protesto eden grup, yürüyüş ve eylem boyunca Peres’i ve ayrıca Bilkent Üniversitesi tarafından kendisine “fahri doktora” unvanı verilmesini protesto içerikli dövizler taşıdı: “Siyonist Çete Reisi Meclis’te İşgal Dersi mi Verecek?”, “Kahrolsun Siyonistlerin Barış Yalanı”, “İşte YÖK Üniversitesi: İşgal Çetesinin Reisine Fahri Doktora Payesi!” yazılı dövizlerin taşındığı eylemde Haksöz dergisi yazarlarından ve Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Rıdvan Kaya bir konuşma yaptı.
Filistin’de yaşanan Siyonist işgal ve vahşete Şimon Peres’in katkısını anlatan Rıdvan Kaya, buna rağmen “barış adamı” olarak lanse edilmesinin çelişkisine dikkat çekti. Peres’in Filistinlilere yaşatılan açlık, ambargo, katliam gibi uygulamalarda başbakanlıktan dışişleri bakanlığına kadar çeşitli kademelerde rolü olduğunu hatırlatan Rıdvan Kaya, bugün için de cumhurbaşkanlığı sürecinde Filistin’den her gün yeni ölüm haberlerinin geldiğini ve özellikle Gazze’nin ağır bir kuşatma altında bulunduğunu, Filistin meclisinin onlarca üyesinin tutsak edildiğini belirtti. Eli kanlı Peres’in tüm bu uygulamalara rağmen barışçı olarak lanse edilmesinin bir zillet ve utanç hali olduğunu vurgulayan Rıdvan Kaya, kendisine Bilkent Üniversitesi tarafından verilen fahri doktora unvanı rezilliğini de eleştirdi: “Başörtülü öğrencilerin içeri giremediği üniversitelere eli kanlı bir katili davet edip ödüllendiriyorlar. Yazıklar olsun!”
Son olarak sözü Peres’in yarın Meclis’te yapacağı konuşmaya getiren Rıdvan Kaya, Peres’in konuşmasını dinlemenin zillet olduğunu söyledi. İşbirlikçiliğin utancının ağır olduğunu vurgulayan Rıdvan Kaya, Filistin direnişinin ve Filistin halkının seçilmiş temsilcisi Hamas’ın yanında işgalcilere, işbirlikçilere ve darbecilere karşı durmaya devam edeceklerini belirtti.
Daha sonra söz alan Kardelen-Der Başkanı Hüda Kaya ise, Filistin’de yaşanan onca vahşete ve onca hukuksuzluklara rağmen bir işgal reisinin çağrılmasını ve Meclis’te konuşma yapacak olmasını eleştirdi. Peres’in ziyaretine sessiz kalmanın kabul edilemeyeceğini vurgulayan Hüda Kaya, Meclis’te milletvekillerinin Peres’i dinleme onursuzluğunun mazur görülemeyeceğini belirtti. Özellikle Meclis’teki Filistin Dostluk Grubu üyelerine seslenen Hüda Kaya, işgalin temsilcisine boyun eğmemeleri çağrısında bulundu. Sözü, kendisi de Meclis’te bir konuşma yapacak olan Filistin Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas’a getiren Hüda Kaya, Filistin halkının asıl temsilcisinin Hamas olduğunu hatırlattı ve Siyonistlere karşı işbirlikçi bir yaklaşım içerisinde olan darbeci Mahmud Abbas’ın bu konuda muhatap alınamayacağını ifade etti.
Yürüyüş ve konuşmalar sırasında topluluk Peres ziyaretini şu sloganlarla protesto etti: “Katil Peres Türkiye’den Defol!”, “Barış Elçisi Değil, Katillerin Elçisi”, “Kahrolsun Siyonizmin Barış Yalanı”, “Kahrolsun İşbirlikçi Hainler”, “Peres’i Dinleme Meclis’i Terk Et!”, “Meclis’i Terk Et, Katili Def Et!”, “Siyonistler/İşbirlikçiler Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!”, “Filistin Hamas’tır, Darbeciyi Dinleme”, “Hamas’a Selam Direnişe Devam”, “Kahrolsun İsrail Kahrolsun Amerika!”, "Yaşasın Küresel İntifada!"
Kardelen-Der ve Kudüs-Der’in de destek verdiği eylemde son olarak Özgür-Der adına hazırlanan basın açıklamasını Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Eğilli okudu. Açıklamada, “Siyonist katili Türkiye’ye davet eden AK Parti hükümeti ve Genel Kurul’da ağırlamaya hazırlanan TBMM halkımızın alnına yeni bir leke sürmektedir. Peres’in TBMM’de konuşacak olması TBMM’nin geçen dönemine damgasını vuran Türkiye-İsrail Dostluk Grubu rezaletinin yeniden tazelenmesi demek olacaktır. Buradan Meclis’teki tüm partilere ve vekillere Siyonist çete reisinin Meclis’e davet edilmesini protesto etmeye ve bu çirkinliği boykota çağırıyoruz.” denildi. “Gün sahte barış mesajlarıyla, işgale ve katliama kılıf bulma gayretleriyle oyalanma günü değildir. Gün ABD destekli saldırganlık ve Mahmud Abbas önderliğinde palazlandırılmaya çalışılan işbirlikçilik suçuna katkı sağlamak onursuzluğunu değil, direnen Filistinli kardeşlerimizle dayanışmamızı ve Kudüs sorumluluğunu üstlenme günüdür!” ifadelerinin de yer aldığı açıklama sonunda topluluk, işgalci Siyonistlere, darbeci işbirlikçilere ve zillete boyun eğen hainlere karşı Rabbimizi tekbir ederek eylemi sona erdirdi.