Dişli; cevap verdi
Ali ARICI
6 yıllık hukuk mücadelesi
1999 yılında satın aldığı arazide 2001 yılında imar değişikliğine gidildiğini ve arazinin yüzde 65’inin spor alanlarına tahsis edildiğini belirten Dişli, “6 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesi yeni sonuçlandı ve arazideki imar izni, araziyi aldığımız dönemdeki hale döndü” dedi.
Başbakandan randevu talep etti
Söz konusu yayınların AKP’yi yıpratmak amacını taşıdığını iddia eden Dişli, “Bu bir siyasi linç girişimidir, yapılan zulümdür. Bu konuyu görüşmek üzere Sayın Başbakan’dan randevu talep ettim. Ayaklar altına alınmak istenen itibarımı korumak benim en doğal hakkım.” diye konuştu.
Dişli ne ile suçlanmıştı
Şaban Dişli’nin Tuzla’da sahip olduğu spor alanlarına tahsisli 9 bin 400 metrekare arsası, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yapılan değişiklikle konut alanına çevrilmiş, bu durum gazeteler tarafından, “2 milyon dolarlık bayram hediyesi” başlığıyla duyurulmuştu.
Şaban Dişli, suçlamalara ilişkin gazetemize yaptığı açıklamada, imar değişikliğinde herhangi bir hukuksuzluğun söz konusu dolmadığını ifade ederek, “Aksine yapılan değişiklikle adalet yerini buldu” dedi.
Arazi üzerinde tasarrufta bulunan belediyenin, kamulaştırma işlemini yapmadığını belirten Dişli, şöyle konuştu:
“Kamulaştırma yapmadığı gibi, arazi üzerinde bizim tasarrufta bulunmamızı da engelliyordu. Bu durumun düzeltilmesi için 6 yıldır hukuk mücadelesi veriyorum. Siyasi kimliğim, bu mücadeledeki hareket alanımı daralttı, yarar yerine gecikmeye neden olarak zarar verdi. Ben asıl kimliğimi hiçbir zaman gizlemediğim gibi kamuyu asla zarara uğratmadım. Söz konusu haber, iktidarımızı yıpratmak amaçlıdır.”
LİNÇ GİRİŞİMİ
1999 yılında satın aldığı arazide 2001 yılında imar değişikliğine gidildiğini ve arazinin yüzde 65’inin spor alanlarına tahsis edildiğini anlatan Dişli, şöyle devam etti:
“6 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesi yeni sonuçlandı ve arazideki imar izni, araziyi aldığımız dönemdeki hale döndü. Bu arsayı siyasete girmeden önce aldım. İmar değişikliğinin, rant suçlaması ve siyasi kimliğimin yan yana getirilmesi linç girişimidir. Yapılan zulümdür, bunu kaldıramam. Siyaseti zenginleşme aracı olarak görmedim.”
#
1999 yılında satın aldığı arazide 2001 yılında imar değişikliğine gidildiğini ve arazinin yüzde 65’inin spor alanlarına tahsis edildiğini belirten Dişli, “6 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesi yeni sonuçlandı ve arazideki imar izni, araziyi aldığımız dönemdeki hale döndü” dedi.
Başbakandan randevu talep etti
Söz konusu yayınların AKP’yi yıpratmak amacını taşıdığını iddia eden Dişli, “Bu bir siyasi linç girişimidir, yapılan zulümdür. Bu konuyu görüşmek üzere Sayın Başbakan’dan randevu talep ettim. Ayaklar altına alınmak istenen itibarımı korumak benim en doğal hakkım.” diye konuştu.
Dişli ne ile suçlanmıştı
Şaban Dişli’nin Tuzla’da sahip olduğu spor alanlarına tahsisli 9 bin 400 metrekare arsası, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yapılan değişiklikle konut alanına çevrilmiş, bu durum gazeteler tarafından, “2 milyon dolarlık bayram hediyesi” başlığıyla duyurulmuştu.
Şaban Dişli, suçlamalara ilişkin gazetemize yaptığı açıklamada, imar değişikliğinde herhangi bir hukuksuzluğun söz konusu dolmadığını ifade ederek, “Aksine yapılan değişiklikle adalet yerini buldu” dedi.
Arazi üzerinde tasarrufta bulunan belediyenin, kamulaştırma işlemini yapmadığını belirten Dişli, şöyle konuştu:
“Kamulaştırma yapmadığı gibi, arazi üzerinde bizim tasarrufta bulunmamızı da engelliyordu. Bu durumun düzeltilmesi için 6 yıldır hukuk mücadelesi veriyorum. Siyasi kimliğim, bu mücadeledeki hareket alanımı daralttı, yarar yerine gecikmeye neden olarak zarar verdi. Ben asıl kimliğimi hiçbir zaman gizlemediğim gibi kamuyu asla zarara uğratmadım. Söz konusu haber, iktidarımızı yıpratmak amaçlıdır.”
LİNÇ GİRİŞİMİ
1999 yılında satın aldığı arazide 2001 yılında imar değişikliğine gidildiğini ve arazinin yüzde 65’inin spor alanlarına tahsis edildiğini anlatan Dişli, şöyle devam etti:
“6 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesi yeni sonuçlandı ve arazideki imar izni, araziyi aldığımız dönemdeki hale döndü. Bu arsayı siyasete girmeden önce aldım. İmar değişikliğinin, rant suçlaması ve siyasi kimliğimin yan yana getirilmesi linç girişimidir. Yapılan zulümdür, bunu kaldıramam. Siyaseti zenginleşme aracı olarak görmedim.”
