Geri

SEVGİ VAR MI, YOK MU?

İnsanoğlu hayatı boyunca pek çok etmenin etkisi altında kalarak, kendine bir takım değerler belirler.
Mustafa Hamdullah ERGİN Mustafa Hamdullah ERGİN

Arkadaşlık, ahbaplık, letafet, iyilik, kötülük gibi kavramların içini; önce ailesinden, daha sonra sosyal çevresinden ve de toplumsal yapıdan öğrendiklerinden yola çıkarak yaşam süresini doldurur.

Aynı durum sevmek için de geçerlidir. Bilinçaltında(Tahteşşuur), sevmeye sevilmeye değer olduğunu düşündüğümüz şahsın veya şahısların nicelik ve nitelikleri vardır.

Bu nicelik ve niteliklere uygun birini veya birilerini gördüğümüzde, elektriklenme, mıknatıslanma olur. İnsan veya insanların bedeninden Kimyasal bir takım salgılar ortaya çıkar. Karşımızda ki insan veya insanları sevdiğimiz veya sevmeye hazır olduğumuzu hissetmemize yol açar.

Pek çok insanın yaşamış olduğu belli bir süreç vardır.

Karşılaştığımız kişi veya kişilerle geçirilen ilk zamanları hatırlayalım. Hani sabahlara kadar veya saatlerce telefonda konuşup uykusuz veya yorgun işe gitmemize rağmen, hiç yorgunluk hissetmediğimiz günleri düşünelim. Kendimizi ne kadar iyi ve keyifli hissettiğimizi hatırlayalım. Yaşam ne kadar güzeldi değil mi? İçimiz içimize sığmazdı, yerimizde duramazdık.

Birlikte olmayı arzuladığımız kişi veya kişilerle geçirilen zaman içinde beynimiz, “amfetamin” denilen maddeler salgılar. Bu da insanlara canlılık, zindelik hissi verir. Bedenimizin salgıladığı bu maddenin insan vücudunda uyarıcı etkisi vardır. Buna doğal uyuşturucu diyebiliriz ve bağımlılık yapar.

Aradığımız veya mutlaka görmek istediğimiz insanların yanımızda olmaması ise, uyarıcı maddenin üretimini durdurur. Bir bağımlı gibi, o kimyasal maddeyi isteriz. Sevdiğimiz kişilerin yokluğu bizde depresyona, mutsuzluğa yol açar ki, amfetaminin salgılanmasının durmasından kaynaklanır.

Sevmeğe başladığımız ilk günler, ortalıkta deli gibi gezmemizin sebebi ise, morfindir. Mutlu olduğumuz anları, o kişiyi ve birlikte geçirdiğimiz vakti düşündüğümüzde, beyin doğal olarak bir morfin(beta endorfin) salgılar. Bu morfinin meydana getirdiği etki ile duygusal durumumuz iyi olur. Zira salgılanan bu beta endorfin(morfin) gerçek morfinden 5 kat daha güçlüdür.

Peki, neden bu hisler sonsuza kadar sürmez? Neden sevinin ömrüne 3 yıl derler? Heyecan, tutku gibi duygularla bir araya gelmiş kişilerin, bu duyguları ortalama 3 yıl sürdürebildiği görülmüştür. Bunun sebebi, zaman içinde merakın ve heyecanın azalmasıdır. Kimyasal maddelerin amfetamin ve beta endorfin(morfin) salgılanması yavaş yavaş azalır. Bu sebeple karşımızdaki kişiye olan ilgimiz azalır.

Eğer birbirini seçen kişilerin tutku, behimi his ve arzular gibi heyecan haricinde tutunabileceği daha sağlam temelleri yoksa ilişki monotonlaşmaya başlar. Bir sonraki adımında ayrılık ve aldatmaya doğru gider. Bu yüzden sevmek, öğrenmeyi ve gelişmeyi gerektirir.

Bundan dolayı, kalbimize sevmeyi öğretmemiz çok önemlidir. Bir insanı seçtiğimizde ve ona karşı bir takım hisler yaşamaya başladığımızda, bunun olgun bir aşk duygusu mu; yoksa sadece heyecan, tutku ve nefsi arzulardan oluşan duygu sihri mi olduğunu anlamamız gerekir.

Bir baraka gibi temeli sağlam olmayan binanın altı nasıl boşsa; temeli yoksa duygularımızın da altı boşsa, ilk sallantıda yıkılma ihtimali çok yüksektir.

Bana göre sevgi vardır ve yaşanmalıdır, yaşanacaktır da. Ancak her duyguyu aşkla karıştırmak, bizi sıkıntıya sokar. Daha sonraki adımlarımızda üzüntüye boğuluruz. Sevi, gerçek sevgi gelene kadar aklımızda nöbet tutan duygu ve duygulardır….
***********************
Ömrümün neş’esiz geçti baharı,
Neyleyim baharı gülsüz olunca.
Bir tutsam gerektir yaru ağyarı,
Gurbet illerinde öksüz kalınca.
***********************
hamdullahergin@gmail.com
mh_ergin@hotmail.com
GSM: 0 542 250 44 90
“ : 0 534 404 77 55
TEL : 0 264 517 52 90

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs