Zeki Sezer: CHP - MHP koalisyonu neden olmasın!

Sezer, DSP kontenjanından CHP Balıkesir 1. sıra adayı gösterilen Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı ile birlikte, Balıkesir’de basın toplantısı düzenledi.

Seçimler öncesi açıklanan ve AK Parti’yi yüzde 40’ların üzerinde gösteren kamuoyu anketlerinin gerçekleri yansıtmadığını ifaden eden Sezer, söz konusu anketlerin AK Parti tarafından yaptırıldığını iddia etti. Sezer, bu anketlerin halkı yönlendirmeyi amaçladığını ileri sürerek, şöyle konuştu:

"Başbakan, uçakta giderken gazetecilere, ’Aaa bak şöyle bir araştırma var’ diyerek, sözde araştırma sonuçlarını açıklıyor. Diyorum ki; Atma Recep, din kardeşiyiz. Sayın Başbakan kendini darı ambarında görüyor. Bunlar yönlendirme çalışmaları. Anketlerin algılama tekniği açısından birazcık gerçekliliği de var. Büyük gözükene meyil edebilecek bazı kesimleri çekmek anlamında değerlendiriliyor. Ama millet çok çekti bunlardan ne yapacağını bilir. O sahte anketlere falan kanacak değil."

CHP-MHP KOALİSYONU

Sezer, gazetecilerin "seçimler sonucunda CHP ve MHP’nin koalisyon oluşturarak hükümet kurup kurmayacağı" yönündeki sorusu üzerine, DSP’nin MHP ile koalisyon hükümeti kurduğunu ve o hükümetin Cumhuriyet tarihinin büyük atılımlarını gerçekleştirdiğini, ancak yapılan hizmetleri anlatamadıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Hep Türkiye’nin yararına işler yaptık. İşte o, bir koalisyon hükümetiydi. O koalisyon hükümetinde, DSP ve MHP vardı. Geçmişte kahvelerini ayıran toplum yerine, farklı görüşleri de olsa birbirini anlamaya çalışan ve diyalog kuran bir siyaset anlayışını getirdik. Onun için koalisyonlardan korkmamak lazım. Koalisyonlar uzlaşıyı getirmesi açısından dönem dönem çok yararlı işler de yapabilirler. AK Parti’nin 360 küsur milletvekili vardı, neredeyse Anayasa’yı değiştirecek sayıda milletvekili vardı, ama Cumhurbaşkanını seçemedi, Türkiye’yi gerdi. CHP ya da MHP adına konuşmak bana düşmez ama koalisyon neden olmasın? Tabii ki olabilir."

"ÇOCUKÇA TARTIŞMA"

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın asılmasıyla ilgili MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli ile Başbakan Erdoğan arasındaki tartışmalara da değinen Sezer, Türkiye’nin bu tartışmalar yerine terörü nasıl önleyebileceğini konuşması gerektiğini söyledi.

Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütünlüğümüzü nasıl pekiştireceğimizi, yoksulluğu, açlığı nasıl yeneceğimizi, Türkiye’nin, Türk insanının zenginleşmesini nasıl sağlayacağımızı, hangi yatırımlarla Türkiye’nin gelişmesini sağlayacağımızı, o yatırımların kaynaklarının ne olduğunu konuşmamız gerekirken, kimse kusura bakmasın çocukça bir tartışma yapıyoruz. Sen asamadın ben asarım. Bir terörist, çocuk katili, tıkılmış orada işte hapiste yatıyor. Onu assan ne olur asmasan ne olur? Biz önümüze bakalım. Terörü önleyelim, ülkeyi kalkındıralım. ’Benim babam senin babanı döver, hayır benimki seninkini daha çok döver’... Birisi de çıkar ’Benim babam ikinizin de babasını döver’ der. Bu artık çok çocukça ve Türkiye’nin hak etmediği bir siyaset anlayışı." Sezer, 22 Temmuz seçimlerinin ardından parlamentoda 3 partinin temsil edileceğine ve CHP öncülüğünde yeni bir Hükümetin kurulacağına inandığını söyledi.

"TERÖRSÜZ ÜLKE TESLİM ETTİK"

Zeki Sezer, Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova beldesinde de partisinin belde binasının açılışını yaptı. Gazetecilerin teröre ilişkin soruları üzerine, 1999 da iktidar olduklarını, 1984’ten 1999’a kadar süren terörü bitirdiklerini savunan Sezer, şu görüşleri dile getirdi:

"2002 yılında sıfır terörle, terörsüz bir ülke teslim ettik bu bilgisizlere, beceriksizlere. Terörü olmayan bir ülke alıyorsun teröre boğuyorsun. Ekonomisi iyiye giden bir ülke devralıyorsun, 400 milyar dolar borç, 80 milyar dolar sıcak para, üretim yok, ithalat artışı ihracat düşüşü, böylesine ekonomide kötü olumsuz şeylere imza atıyorsun, adına da bunun hükümet etmek diyorsun. Arkasında da kalkıp ’Birlikte başardık yarım bırakma’ diye reklamlar yapıyorsun. Çok büyük paralar harcayarak. Bu paraların hesabını milletin sorması lazım. Sen milleti aç bıraktın millet tabi ki seni yarı yolda bırakacak. Hiç kusura bakma Tayyip Erdoğan."

Milliyet