Okulda Namaz Kılmışlar! Olacak iş mi bu!
Çünkü haberler öyle anlatıyor. Ortada çok ağır bir suç var ve Türkiye çok büyük bir tehdit ile karşı karşıya kalmış havası estiriliyor. Öyle ki; bunun için neredeyse ordunun yönetimi devralmasını bile isteyebilirlermiş gibi geliyor haberleri okuyunca.
Nasıl mı? İsterseniz birlikte göz atalım.
Radikal Gazetesi olayı manşetten şöyle veriyor:
“Devlet lisesinde gizli mescit, Müdür eşliğinde namaz.”
Alt başlık ise şöyle:
“İstanbul'un Bağcılar Lisesi'nde okuyan kızlarının örtünmek istemesi üzerine harekete geçen aile, okulun bodrumunda gizli mescit bulunduğunu ortaya çıkardı.”
Milliyet’in başlığı “Lisede toplu namaz.”
Akşam Gazetesi’nin haber başlığı ise “Devlet lisesinde namaz vakti.”
Olayı ‘skandal’ olarak niteledi.
Show TV, olayı “İstanbul’da Şeriat Mektebi” şeklinde sundu.
Giriş cümleleri ise şu: “Bağcılar Lisesi'nde okuyan kızlarında beklenmedik değişikler fark eden aile Haber Özel ekibiyle iz sürdü, irticai kadrolaşmanın bir eseri daha ortaya çıktı.”
Peki nedir olayın aslı?
İstanbul Bağcılar Lisesi’nde öğrenciler, okulun en ücra, en izbe ve belki de en sağlıksız yerinde namaz kılıyor.
Evet, bu kadar basit.
Tüm bu şamata, bu gürültü ve fırtına öğrencilerin namaz kılmasından kopartılıyor.
Lafı eğip bükmenin, dolandırıp takla attırmanın hiçbir manası yok.
Bu açık nefret, bu kin dolu cümleler ve olayı ‘terörize’ eden medyanın tüm derdi, öğrencilerin okulda namaz kılması.
Olayı ‘irtica ve şeriat’ tehdidi olarak nasıl sundukları ise satır aralarında anlaşılıyor.
Mesela şu cümle:
“Başarılı ve çağdaş bir öğrenci olan kızlarının 6 ay gibi kısa bir sürede tamamen değişmesi, Cumhuriyet karşıtı fikirleri savunmaya başlaması ve 'Tesettüre gireceğim' diye tutturması K. ailesinin içine kurt düşürdü.”
Öğrenci aslında başarılı ve çağdaştır, ama nasıl olmuşsa örtünmeye karar vermiştir.
Babasının ifadesiyle “Beyni yıkanmıştır.”
Hatta baba öyle acıklı bir haldedir ki, şöyle demektedir: “Gecenin beşinde kalkıp namaz kılıyor.”
Ne kötü değil mi? Sen kalk, ‘başarılı ve çağdaş’ bir öğrenciyken, namaz kılmaya, örtünmeye, dini kitaplar okumaya, üstüne üstlük ilahi dinlemeye de kalk.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, bir de gecenin beşinde namaz kıl, olacak iş mi şimdi bu!
Nerde kaldı başarı? Nerde kaldı çağdaşlık?
Yüzyıldır bu ülkenin geri kalmışlığının, yoksulluğunun ve kötü yönetiminin tüm faturası hep örtünmeye kesilirken, sen ‘başarılı’ ve ‘çağdaş’ bir kız olarak örtünmeye karar ver!
Git kaç yüz yıllık karanlığa düş, gerile, gerici ol!
Medya böyle söylüyor. Verdikleri tepki, aydınlığı gören yarasalardan farksız!
* * *
Meydanın haberleri veriş tarzı bu.
Okuyunca sanırsınız ki; ortada kocaman bir suç örgütü var, liseyi komple ele geçirmiş, herkese silah zoruyla namaz kıldırıyor.
Ellerinde sopalar, tesettüre girmeyenleri kovalıyorlar. Zorla kitap okutturup, beyin yıkıyorlar.
Haberlerde estirilen hava öyle ki, dünyanın en karanlık suç şebekesiyle karşı karşıya kaldık sanırsınız.
Bir medya, yaşadığı ülkenin insanlarına bu kadar mı uzak düşer, bu kadar mı düşmanlık yapar?
Nedir bu ayrımcılık böyle? Sizi insanların Allah’ın dinine yönelmesinde bu kadar öfkelendiren nedir?
“Laiklik” mi diyeceksiniz yine, “şeriat” ve “irtica” kavramlarına mı sığınacaksınız bu kindarlığınızı gizlemek için?
Önce din ve vicdan özgürlüğünden dem vurup “ama” ile deyip neler sıralayacaksınız?
Yoksa yine dede ve ninelerinizin namazından, örtüsünden, hacılığından mı başlayacaksınız söze?
Bireysel tercihlere saygıdan bahsedip, “ama orası okul, orda namaz olmaz” mı diyeceksiniz?
Niye olmasın? Öğretmen ya da öğrenci, teneffüste okuldan çıkıp nasıl camiye gitsin namaz kılmak için?
Allah’ın emrini yerine getirmek isteyen bir insana bunu nasıl yasaklarsanız?
Sizin kurallarınız, sözünüz ve talimatlarınız Allah’ınkinden daha mı büyük?
Bu kibir, bu büyüklük ve bu kendini tanrı görme hali de nereden geliyor?
Allah, tüm yeryüzünü insanlara mescit kılmışken, siz hangi bahaneyle engel olmaya çabalayacaksınız?
* * *
Ama sizi daha kısa süre önce uyarmıştık değil mi?
Bir ay önce, “Sizi namaz kılmaktan utandırmak istiyorlar,” diye yazmıştık.
İbadet özgürlüğünüz engelleniyor ve en karanlık, en kötü şartlarda namaz kılmanıza sebep olanlar, sizi suç işliyormuşsunuz gibi aşağılıyorlar demiştik.
Başörtüsünden sonra sıra artık namaza da gelmiştir ve bu tepkisizlik devam ederse, yarın daha ileri boyutlara varacaktır, demiştik.
O halde, başka yol yok; inanç ve ibadetinizi, örtünüzü ve namazını engelleyenlere karşı açıkça hakkınızı ve özgürlüğünüzü savunacaksınız.
Bugün bir kez daha sessiz kalır ve bu hayasızca akına göğsünüzü siper etmezseniz; yarın daha zelil duruma düşeceksiniz.
Çünkü taviz tavizi getirir!
