KÜRESEL ISINMA VE SAKARYA
Mevcut durumdan ileriye doğru adım adım ilerlediğimiz yıllarda; yaşantımızdan,tüketim kültürümüzden ve vurdum duymazlığımızdan ödün vermeden yaşamaya devam edersek bizim ve çoçuklarımızın vede yaşamımızı devam ettirdiğimiz topraklarımızın ne gibi zorluklar,problemler vede afetlerle karşılaşacağını söylememiz '' görünen köy kılavuz istemez '' sözü misali olmuş olacak. Öncelikle yaşadığımız bölge; sanayii ağırlığı zayıf olan,daha ziyade;tarım,meyve vede hayvancılığa dayanan, asıl geçim kaynağımızı bunların oluşturduğu bir bölgedir.
Küresel ısınmanın etkisini KURAKLIK olarak göstereceği bölgelerin başındada ne yazık ki Sakarya bölgeside geliyor.Hepimizin bildiği gibi geçtiğimiz kışın yeteri kadar yağış yapmaması sonucunda İzmit yuvacık barajının su seviyesi % 90 civarında azaldı.Sonuçta yuvacık barajından su alan bölgeler önemli ölçüde susuzluk çektiler.Gebze gibi Türkiyenin en önemli sanayii bölgesine su verilemiyerek birçok işletme üretim noktasında,üretimi durdurma safhasına geldiler
Malumunuz Sapanca gölünün suyununda hoyratça kullanılarak tehlike sınırları içerisinde durması devam ediyor.Üstünede İzmit belediyesinin 20 km boru döşüyerek Sapanca gölünden Yuvacık barajına su pompalamaya hazır hale gelmesi ve ikinci bir boru hattıylada İzmite bağlı 54 mahallenin su ihtiyacını Sapanca gölünden karşılamaya başlaması Sakaryanın içme suyu ihtiyacını büyük oranda karşılayan Sapanca gölünü yok etme derecesine getirecektir.
Yetkili kişi ve kuruluşların Sapanca gölünü hesapsızca ve hoyratça kullanmaya devam etmesi durumunda gölün kuruyup bataklığa dönüşmesi ve sonrada üzerine toprak örtüp tarla haline getirilmesi gündeme gelmiş olacak.
Küresel ısınma ve hoyratça kullanım sonucunda Yuvacık barajı ve Sapanca gölünün kuruyacağı,Sakarya nehrininde akarsu debisinin düşeceği muhakkak
Sapanca,Hendek ve Akyazı hattında dağlardan çıkan pınarların çeşitli orta ölçekteki su şirketlerince parsellenmeside halkın su ihtiyaçlarının karşılanmasında farklı bir handikap oluşturacaktır
İçmek için su bulamayan insanlar yani yöre halkımız.hayvanlarını,meyve ağaçlarını ve tarlalarını nasıl sulayacaklar? Sapancada yüzlerce kişinin bahçe bitkiciliği için yatırım yaptığı fideler,Eşme ve Geyvedeki üzüm,ayva ve kiraz ağaçları,Adapazar ovasındaki mısır ve pancar tarlaları...!Bunların hepsine bir kalem çizin.Su olmayan yerde hayat yoktur.Şimdiden önlem alınmassa bölgemizden büyük göçlerin olması kaçınılmazdır.
Peki yöneticilerimiz,belediyelerimiz,belediye başkanlarımız neyapıyor?Adapazarı Büyükşehir Belediyesi,Sakarya nehri rekreasyonu,Orman park ve alt geçit gibi projelerini hayata geçirmeye ugraşırken henüz küresel ısınmaya karşı kendi bölgesinde bir strateji belirlememiş.Sapanca,Hendek gibi ilçe belediyelerinden tık yok.Başkanlığını Süleyman Dişlinin yaptığı merkez belediyesi ise küresel ısınmaya karşı belirlediği strateji ise Karikatür yarışması!Akarsu havzalarının korunması,yeni göletler oluşturulması,yanı başındaki sapanca gölünün korunmaya çalışılması falan değil !Bu küresel ısınmaya karşı savaşını karikatür yarışması açarak ve böylece insanların dikkatini celbedib bir insan kitlesini harekete geçirebileceğini düşünüyor.Ağlasammı,gülsemmi?!Sayın başkanımız masa başından iş bitirecek.Oysa yönetici vasfına sahip insanların küresel ısınmaya karşı gerekli tedbirleri almak için derhal acil eylem planı gerçekleştirip somut adım atmaları gerekiyor.Örnegin İl Özel İdaresinin 1.350 ytl ödenek ayırarak Sakarya bölgesinde ileride yaşanacak kuraklığa karşı bir önlem olsun diye farklı bölgelerde göletler oluşturması güzel bir örnek.Bu veya buna benzer atılımların yapılmasını umut ediyorum,yoksa Sakarya elden gidecek.
#