Geri

Yoksa siz hala namaz kılmaktan utanıyor musunuz?

Kaç hastane biliyorum, insanlara namaz kılmak için ayrılan yer zemin katlarda ve morglarla yan yanadır. Yine kaç okulda öğretmen ve öğrenciler kalorifer dairesinde namaz kılmaktadır; kaç özel dershanenin arşiv deposu namazgahtır; kaç üniversitenin ya da kışlanın en karanlık ve soğuk odasında insanlar tedirginlikle ibadet etmektedir...

İslam, insana izzet ve onur kazandırır. Müslüman Allah’a imanı vesilesiyle adanmışlık kadar özgüven de taşıyan insandır. Ten rengini, gelir ve statü farklılıklarını ya da insanları birbirinden ayrıştıran tüm diğer öğeleri bir potada eriten ve Müslüman sıfatında birleştiren İslam; insana, kendisini neyin değerli ve neyin de aşağılık kılacağını öğretir.
İslam’a teslimiyetin tam gerçekleşmediği zaman ve mekanlarda ise insanlar üstünlüğü başka yerlerde ararlar; buldukları, onlara belki toplum içinde bir mevki ya da statü kazandırır ama elde edilenlerin sadece dünyada kalacağı ve ahiret yurduna insanların kartvizitlerini değil amellerini götüreceği unutulur; çünkü unutulmak istenir.
Bugün, yaşadığımız coğrafyanın Müslümanlarına karşı izlenilen politika, tüm dünyada olduğu gibi, onları yalnızlaştıracak, tekilleştirecek ve nihayetinde güvenlerini eritecek bir politikadır. Müslümanların Müslüman olmaktan utanmalarını sağlamak amaçlanmaktadır. Müslümanların özgürce yaşamaları engellemekte, sistem içinde değer ve takdir görebilmelerinin çıkar yolu olarak ise asıllarını inkar etmeleri gösterilmektedir.
Örneğin namaz ibadeti, hayatın içinden uzaklaştırılmış; açık olan camilerin sayısı bahanesi ardında namaz kılmaya kapalı olan kapıların sayısının görülmesi engellenmiştir.
Namazı camiye hapseden bu söylem, Müslümanlar için her yerin mescit olduğunu gerçeğini kendi düzenine bir tehdit olarak algıladığından; namazı mümkün mertebe görünmez kılmak istemiştir.
Düşünün ki, namaz kılmak istiyorsunuz, örneğin, ilk defa gittiğiniz bir devlet kurumundasınız ama nerede namaz kılabileceğinizi sormaktan çekiniyorsunuz. Size samimi gelen çehreler arıyorsunuz. Çünkü devlet dairelerinde kural gereği namaz kılınmaz. Pratikte ise ancak kenar köşelerde, gözden uzak yerlerde küçük bir seccade hazır bulunabilir, tek meseleniz oraya ulaşabilmektir. Ama bu esnada bu gizlenme ihtiyacının altındaki korkularla yüzleşmiyorsunuz. Niye herhangi birine nerede namaz kılabileceğinizi soramadığınızı düşünmüyorsunuz.
Kaç hastane biliyorum, insanlara namaz kılmak için ayrılan yer zemin katlarda ve morglarla yan yanadır. Bunu cami önlerine mezar koyarak, insanlara her vakit ölümü hatırlatmaya çalışan bir zihniyetin modern zamandaki yansıması görmeyiniz. Asıl etken, namaz kılanlara, içinde bulundukları düzenin biçtiği yeri belletmektir.
Yine kaç okulda öğretmen ve öğrenciler kalorifer dairesinde namaz kılmaktadır; kaç özel dershanenin arşiv deposu namazgahtır; kaç üniversitenin ya da kışlanın en karanlık ve soğuk odasında insanlar tedirginlikle ibadet etmektedir; düşünün...
Müslümanlar düzen tarafından adeta aşağılanmaktadır. Özgürce örtünmenin ya da namaz kılmanın engellenmesi, asıl aşağılığın kendi değerler sistemi olduğu gerçeğinin gün yüzüne çıkmasını engellemek içindir. Kötü olan Müslümanların da bu durumu hayatlarında içselleştirebilmeleri, normalmiş gibi görebilmeleridir.
Müslümanların, Müslüman olmanın izzet ve onurunu tatmalarının engellendiği bir düzende, kendi küçük dünyalarında mutluluk arayanlar; ilişmedikleri yılanın bir gün daha da büyüyüp; kendilerini saklandıkları yuvalarda sokabilecek kadar güçleneceğini nasıl görmüyor?
Müslümanların inandıkları gibi yaşayabildikleri, özgür ve adil bir geleceği inşa etmek yerine, kendisine yapılan hakaretleri sindirmeyi tercih edenler, çocuklarına aşağılandıkları bir miras bıraktıklarını fark etmiyorlar mı?
Kendisini değersizleştirme operasyonlarına karşı sessiz kalırken, kendi kimliklerini ve ibadetlerini sosyal hayatta görünmez ve etkisiz kılanlar, daha çok unvan, daha çok güç ve servet edinirken, dünyalıkların kendi değerlerini yükselttiğini mi zannediyor? Ne yazık onlara ki, nasıl bir dünyevileşme çukuruna düştüklerini görmüyorlar...
İzzet ve onur ancak Müslümanca yaşama mücadelesinde kimliklerinden, ibadetlerinden ve değerlerinden utanmayan Müslümanlarındır. Asıl değer, Müslüman kalmakta, Müslümanca yaşamakta ve bu güvenle dinini, ibadetini ve taleplerini yüksek sesle savunmaktadır.
Çünkü Allah kamusal alanın da Rabb’idir.


 

#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs