KUDÜS ÖZGÜRSE ÜMMET DE ÖZGÜRDÜR
- Filistin ile başlayalım isterseniz. Nedir bu sıkıntının asıl nedeni?
- Filistin ümmet demektir. Kudüs'te ne zaman bir sıkıntı varsa ümmet zor durumda demektir. Mesela Moğollar bölgedeydi ve biz biliyoruz ki o dönemler ümmet için zor günlerdi. Haçlılar Kudüs'ü işgal ettiler ve biz biliyoruz ki o dönemler de ümmet için çok zor dönemlerdi. Şimdi Kudüs yine işgal altında ve biz biliyoruz ki ümmet yine zor durumda. Kudüs esirse ümmet de esirdir, Kudüs özgürse ümmet de özgürdür. Aslında tüm hikaye bu.
- "Filistin bir sınav kağıdı / Her mü'min kulun önünde" diyor bir Türk şairi (Cahit Zarifoğlu), bu anlamda siz olaya nasıl bakıyorsunuz?
- Kesinlikle muhteşem bir tesbit. Kudüs bütün Müslümanlara bırakılmış bir emanettir. Dolayısıyla bu sorun sadece Filistinlilerin değil, tüm ümmetindir. Ümmet özgürse Filistin de özgürdür. Tarih boyunca Filistin sadece İslâm ile özgür oldu ve şimdi de Filistin'i sadece İslâm kurtarabilir. Zulmün odağında oldu Filistin her zaman ve yine bombalar altındayız, yine zulüm yanı başımızda.
SİYONİSTLER VE HAÇLILAR İTTİFAK HALİNDE
- İsrail?
- Batılılar İsrail'i mızraklarının bir ucu olarak kullanıyorlar. Siyonistler ve Haçlılar Filistin'de ittifak halinde. Batı, İslâm ile savaşını bu şekilde yürütüyor. Siyonizm büyük düşmanımız ama kesinlikle Batı'yı ihmal edemeyiz. Sömürgeci ve kanlı saldırıları ile tüm İslâm alemini işgal altında bulunduran, sömüren onlar…
- Peki Filistin?
- Filistinliler de ümmetin ileri karakoludur. Filistin davası İslâm davasıdır ve bunun mücadelesidir. Rahman'ın uyarıları, ikazları ve müjdeleri var Filistin'de. HAMAS da bu noktada görevini hakkıyla yerine getirmektedir.
- Bu mücadele ne kadar devam edecek?
- Kutsal topraklar özgür olana kadar… Siyonizm bu topraklardan defolup gidene kadar.
- Son Gazze vahşetine gelelim isterseniz. İsrail ne hedefledi ve ne yaptı bu 22 günde?
- İsrail, HAMAS'ı tamamen susturmak istedi. Yok etmek istediler bizi. Filistin'i ortadan kaldırmak istediler. Gazze'yi Mısır'a, Batı Yaka'yı da Ürdün'e vererek biraz nefes almak istiyorlar. Durmak niyetinde değiller ama çok zor durumda kaldılar. Gazze çok ayak bağı oldu onlara. Küçücük bir şehri ele geçiremediler. Kurtulamadılar ondan. Halkı bize karşı kışkırtmak, bıktırmak ve sonra, HAMAS'tan kurtulduktan sonra Mısır'a teslim etmek istedi. Çünkü Mısır, HAMAS'sız bir Gazze istiyor.
KUDÜS BENİM DEĞİLDİR, SATMAM
- Filistin'e Rahman'ın yardımı var, bu muhakkak. Peki, halkın moral gücü ne durumda?
- Size bir olay anlatayım. Sanırım durumu net olarak gösterecektir. Kudüs'de küçük bir bodrum katını 100 bin dolara yaşlı bir Filistinliden almak istiyorlar. Satmayınca 2 milyon dolara kadar çıkıyorlar ama o; "Eğer bir belge getirirseniz ancak o zaman satarım" diyor. "Nedir bu belge?" dediklerinde de şu cevabı veriyor; "1.5 milyar Müslüman'ın 'Evet sattık' imzasının olduğu belge. Bu belge gelmeden ben bu evi satmam. Çünkü Kudüs benim değil, ümmetindir.
- Bize de "Filistinliler topraklarını Siyonistlere sattılar" propagandası yapıyorlar.
- Asla. Böyle bir şey yok. Bu bir oyun. Sizi de bize yanlış anlattılar. Bizi birbirimize yardım etmekten alıkoymak için yaptılar. Siyonistler katlederek, zulmederek, kovarak el koydu topraklarımıza. İşgal altındaki toprakları size farklı anlatıyorlar. Çok büyük oyunlar oynadılar. Ama artık tutmayacak inşallah.
- Siyonistler sanırım işte bu ruhtan korkuyorlar.
- Evet. Çok korkuyorlar bu ruhtan. Netenyahu'nun babası olan Yahudi profesör aynen şunu yazdı; "Beni dünya üzerindeki gösterilerde en fazla korkutan slogan şu; 'Hayber hayber ya yahud, Ceyşu Muhammed Sevfe Yeud.' " Çünkü biliyorlar ki Muhammed'in ordusu geldiği zaman sadece Gazze'den değil, denizden, karadan, havadan, her taraftan gelecekler ve Siyonistler tamamen ortadan kalkacaklar.
1500 ŞEHİT VERDİK 3500 ÇOCUK DOĞDU
- Saldırıdan sonra HAMAS'ın askeri gücü nasıl?
- Askeri gücümüz aynen korunuyor. Füze rampalarımıza bir şey olmadı. Tünellerimiz aynen duruyor. Savaş gücümüze hiçbir şey yapamadılar. Hiçbir hedefleri tutmadı. Tepeden bombaları yağdırıp çocuklarımızı katledip gittiler. Bakın, bir de müjde vereyim; Biz bu süreçte gerçekten çok stratejik, çok güçlü silahları da soktuk Gazze'ye. Bundan korktular. Giremediler ve istediklerini yapamadılar. Hedefleri Gazze'yi susturup, HAMAS'ı dağıtmak ve şehri Mısır'a teslim etmekti. Yapamadılar, yapamazlar. HAMAS dimdik ayaktadır.
- Savaş sırasında Gazze'de neler oldu?
- Dünya olanları gördü. Kanla doldu sokaklarımız. Gazze'deki kardeşlerimiz kesinlikle Allah'ın yardımına inanıyorlar, siz de inanın. Gazze'de gerçekleşen hiç şüphesiz Allah'ın yardımıydı.
- Neler oldu mesela?
- Yüreklerimizdeki imanı kuvvetlendirecek olaylar yaşadık. Mesela, 22, 23, 15, 10 ve 5 yaşlarında 5 evladını da birden kaybeden anneye HAMAS yetkilileri sabır temennisi için gittiler. O acılı anne onlara aynen şunu söyledi; "Rabbime şükürler olsun ki Siyonistlerin gönderdikleri füzelerden daha güçlüsünü sabır füzeleri olarak Rabbim gönderdi. Siz direnişe devam edin, biz hamd ediyoruz."
- Çocuklar?
- Çocuklarımız biz büyüklerden daha büyük aşka sahipler. Ve zaten Siyonistleri de onlar korkutuyor. Taş atan ellerinden korkuyorlar, imanlarından korkuyorlar, cesaretlerinden korkuyorlar. Bakın, vahşetin devam ettiği 22 gün boyunca takriben 1500 civarında şehit verdik ama bu süre içerisinde 3500'ü aşkın çocuğumuz da doğdu. Kadınlarımızın birçoğu ikiz ve hatta üçüz doğum yaptı. Bu Allah'ın bir lütfuydu. Bu, direniş umudumuzu yükseltti. Bize güç verdi, bize moral verdi.
TÜRKİYE'DEN DESTEĞİN DEVAMINI BEKLİYORUZ
- Türkiye'deki destekler sizi nasıl etkiliyor?
Türkiye'den Allah razı olsun. Türkiye'den gösterilere katılan herkese çok çok teşekkürlerimi iletiyorum. Size minnettarız. Ayaktaydınız. İstanbul'da mesela, milyonluk miting düzenlediniz. Gazze'den izledik, Şam'dan, Kahire'den her taraftan izledik. Dünyanın tüm Filistinlileri o meydanda toplanan kardeşlerine binlerce defa teşekkür ettiler. O mahşeri kalabalık Siyonistleri korkuturken Gazze'ye direniş gücü verdi. Her yerde ayaktaydınız. Bize güç verdiniz. Bunlar çok çok önemliydi. Bunu anlatmak çok güç. O gösterilerin Gazze halkına olan etkisini anlatmak çok güç. Yeniden teşekkür ediyoruz. Ve bir gün inşallah hep beraber Siyonistleri kutsal topraklardan kurtaracağız. Hep birlikte Tel-Aviv'e doğru, Yafa'ya doğru yürüyeceğiz inşallah.
- Peki, Türkiye'den neler bekliyorsunuz?
- Türkiye atalarına layık olmalı. Kudüs davasında her zaman yanımızda görmek istiyoruz sizi. Başbakanınız Davos'da Peres'e yiğitçe cevaplar verdi. Kendisine teşekkür ediyoruz. Örnek olsun tüm dünya liderlerine. Peres'e hakettiği cevapları ve ağzının payını verdi. Göğsümüzü kabarttı. Ama biz somut adımlar atmasını da bekliyoruz. Biliyoruz, siz tüm ilişkilerinizi birden kesemezsiniz. Bir gün inşallah Siyonistlerle tüm ilişkilerinizi keseceksiniz ama o güne kadar "temiz arabulucu" olun. Mısır gibi işbirliği yapmayın. Yanımızda olun.