Sapanca’da Filistin’le Dayanışma Gecesi
Gazze’ye kardeş ilan edilen Sapanca’da, Özgür-Der Sakarya Şubesi, SABED ve Eğitim Bir-Sen Sapanca Şubesi’nin bir araya gelmesiyle oluşturulan Sapanca Filistin ile Dayanışma Grubu; İlçe merkezine kurmuş olduğu dayanışma çadırının ardından dün akşam Sapanca Halk Eğitim Merkezi salonunda, Filistin’le Dayanışma Gecesi’ni yoğun katılımla gerçekleştirdi.
Şakir Memioğlu'nun Fetih suresinin ilk on ayetini slayt eşliğinde okumasıyla başlayan program, Kemal Alpay'ın Filistin meselesinin tarihsel sürecini aktarmasıyla devam etti. Şeyh Ahmet Yasin'in ümmetin suskunluğunu Rabbine şikayet ettiği duasının slayt eşliğinde gösterilmesinin ardından Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi ve Haksöz dergisi yazarı Kenan Alpay Filistin meselesinin dünü, bugünü ve geleceğine ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi.
Alpay konuşmasında, bugün bu zulmün müsebbibi'nin katil, siyonist İsrail ve onun hamisi Amerika kadar içerideki işbirlikçi Mahmud Abbas yönetimi ve Filistin'in hemen yanı başındaki Mısır'ın işbirlikçi Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek olduğunun altını çizdi. İşlenen katliama ilişkin somut adımlar atmayan diğer işbirlikçi rejimleri de eleştirdiği konuşmasını Türkiye'nin ivedilikle yapması gerekenleri dile getirmesiyle sürdürdü. Türkiye eğer ki, Gazze'deki vahşete ortak olmak istemiyor ve direnen Hamas'lı, Filistin'li kardeşlerimize destek olmak istiyorsa şunları derhal yapmalıdır:
"Türkiye'deki Siyonist elçilikler mutlaka kapatılmalıdır. Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi derhal geri çekilmelidir.
Siyonist katillerin Konya'da eğitim görmesine bir daha kesinlikle müsaade edilmemelidir.
Türkiye, Amerika ve İsrail'in Akdeniz'de ortaklaşa düzenledikleri, Filistin ve Lübnan kıyılarını bombalama eğitimi aldıkları, "Güvenilir Deniz Kızı" tatbikatları bir daha yapılmamalıdır.
İsrail'le askeri, ekonomik, siyasi alandaki tüm antlaşmalar ve stratejik ortaklıklar iptal edilmelidir.
Mısır hükümetine yönelik diplomatik baskı uygulanmalıdır." dedi.
Programın sonraki bölümünde Gazze'yi, oradaki kardeşlerimizin durumuna ilişkin ve izleyenleri çok etkilediği gözlerden kaçmayan, çocukların hazırladığı gösteri sahnelendi. Kübra Şirin tarafından "Ben Filistin'li Çocuk" isimli şiirin okunmasının ardından, katliamın ilk günlerinden bu yana Gazze'ye yardım ulaştırmak için canla başla uğraşan, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın Sakarya Temsilcisi İsmail Yılmaz Gazze'deki fiziksel şartları ve yapılması gerekenleri belirten bir konuşma yaptı. Yılmaz'ın konuşmasının bazı bölümlerinde İHH'nın Refah sınır kapısındaki Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay ve Gazze'de bir hastanede doktorluk yapan Ekrem Bey ile canlı telefon bağlantıları yapılmak suretiyle sıcağı sıcağına bilgiler alındı.
Filistin İntifada'sını anlatan sinevizyon gösterimiyle sürdürülen, sık sık tekbir ve sloganlarla desteklenen program, Eğitim Bir-Sen temsilcisi Abdullah Yalçın'ın duası ve "Savaşa Girdi Kalbim" klibi ile sona erdi.
Program sonrası katılımcılar, İHH'nın Gazze'yi anlatan resim sergisini gezerek, makbuz karşılığı Gazze için yardım yaptılar.
Şakir Memioğlu'nun Fetih suresinin ilk on ayetini slayt eşliğinde okumasıyla başlayan program, Kemal Alpay'ın Filistin meselesinin tarihsel sürecini aktarmasıyla devam etti. Şeyh Ahmet Yasin'in ümmetin suskunluğunu Rabbine şikayet ettiği duasının slayt eşliğinde gösterilmesinin ardından Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi ve Haksöz dergisi yazarı Kenan Alpay Filistin meselesinin dünü, bugünü ve geleceğine ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi.
Alpay konuşmasında, bugün bu zulmün müsebbibi'nin katil, siyonist İsrail ve onun hamisi Amerika kadar içerideki işbirlikçi Mahmud Abbas yönetimi ve Filistin'in hemen yanı başındaki Mısır'ın işbirlikçi Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek olduğunun altını çizdi. İşlenen katliama ilişkin somut adımlar atmayan diğer işbirlikçi rejimleri de eleştirdiği konuşmasını Türkiye'nin ivedilikle yapması gerekenleri dile getirmesiyle sürdürdü. Türkiye eğer ki, Gazze'deki vahşete ortak olmak istemiyor ve direnen Hamas'lı, Filistin'li kardeşlerimize destek olmak istiyorsa şunları derhal yapmalıdır:
"Türkiye'deki Siyonist elçilikler mutlaka kapatılmalıdır. Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi derhal geri çekilmelidir.
Siyonist katillerin Konya'da eğitim görmesine bir daha kesinlikle müsaade edilmemelidir.
Türkiye, Amerika ve İsrail'in Akdeniz'de ortaklaşa düzenledikleri, Filistin ve Lübnan kıyılarını bombalama eğitimi aldıkları, "Güvenilir Deniz Kızı" tatbikatları bir daha yapılmamalıdır.
İsrail'le askeri, ekonomik, siyasi alandaki tüm antlaşmalar ve stratejik ortaklıklar iptal edilmelidir.
Mısır hükümetine yönelik diplomatik baskı uygulanmalıdır." dedi.
Programın sonraki bölümünde Gazze'yi, oradaki kardeşlerimizin durumuna ilişkin ve izleyenleri çok etkilediği gözlerden kaçmayan, çocukların hazırladığı gösteri sahnelendi. Kübra Şirin tarafından "Ben Filistin'li Çocuk" isimli şiirin okunmasının ardından, katliamın ilk günlerinden bu yana Gazze'ye yardım ulaştırmak için canla başla uğraşan, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın Sakarya Temsilcisi İsmail Yılmaz Gazze'deki fiziksel şartları ve yapılması gerekenleri belirten bir konuşma yaptı. Yılmaz'ın konuşmasının bazı bölümlerinde İHH'nın Refah sınır kapısındaki Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay ve Gazze'de bir hastanede doktorluk yapan Ekrem Bey ile canlı telefon bağlantıları yapılmak suretiyle sıcağı sıcağına bilgiler alındı.
Filistin İntifada'sını anlatan sinevizyon gösterimiyle sürdürülen, sık sık tekbir ve sloganlarla desteklenen program, Eğitim Bir-Sen temsilcisi Abdullah Yalçın'ın duası ve "Savaşa Girdi Kalbim" klibi ile sona erdi.
Program sonrası katılımcılar, İHH'nın Gazze'yi anlatan resim sergisini gezerek, makbuz karşılığı Gazze için yardım yaptılar.