TARAKÇI KUŞU,HÜTHÜT YADA UPUPA EPOPE

İlkbahardı yanılmıyorsam.Sakarya nehri kıyılarında gezinmeye gidiyordum,sanırım Karaçam köyü civarlarıydı.Hava ılık,yağmur yok ,gezmek için oldukça müsait bir ortam vardı.Etrafta ne bir köy nede her hangi bir insan vardı.Yoğunluklu olarak ceviz ağaçları arasından ilerlerken geniş bir alana girivermiştim.Girmemle beraber karşılaştığım manzara beni bir anda en az yirmi beş yıl gerilere götürdü.Karşımda Tarakçı kuşları duruyordu.Hem de bir tane değil,en az dört yada beş taneydiler.

Biz bunlara Tarakçı diyorduk,bazıları taraklı,ibibik veya çavuş kuşu da derlerdi.Gençlik öncesi dönemlerde kuş avına çıktığımızda bunlara oldukça sık rastlardık.Ne zaman ki gezindiğimiz,kuş avladığımız kırların ortasından İstanbul-Ankara TEM otoyolu geçti bir daha bu kuşları görmek nasip olmadı.

Bizler modernizme ayak uydurdukça hayatımızdan bir şeyler eksilip duruyordu biz farkında olmasak ta.Belki de kendimizi eksiltiyorduk,yavaş yavaş hem kendimizi,hem de her şeyi tüketiyorduk.

Bu ibibik veya tarakçı olarak adlandırılan kuşların Anadolu’nun bir çok yöresinde kaybolduğu üzücü bir gerçek.Oysa bizim kaybetmekte olduğumuz ve öyleyken bile maalesef önemsemediklerimize dünyanın başka yerlerinde yaşayan insanlar sahip çıkıyorlar.Örneğin Mayıs 2008 tarihinde İsrail’de askerler ve öğrencilerin katılımıyla yapılan oylamada ülkenin ulusal kuşu seçilmiş ve ülkelerinin cumhurbaşkanları tarafından törenle kamuoyuna duyurulmuş.

Kırlarda,çayırlarda gezinen ve yalnız yaşamayı seven bu kuş bitki ve hayvan türlerinin dünyadaki en kapsamlı Küresel Koruma durumu envanterinde IUCN olarak adlandırılıyor yani NESLİ TÜKENME TEHLİKESİ ALTINDA OLAN TÜRLERİN KIRMIZI LİSTESİ.Bu liste Uluslar arası Doğal Hayatı ve Kaynakları Koruma Birliği tarafından sürdürülmektedir.Tehlike altındaki 7.725 hayvandan bir tanesi de bu ibibik,tarakçı,çavus kuşu.Batılı kaynaklar bu kuşu Upupa epope diye Latince künyelemişler.

Başindaki gösterişli tepeliği siyah beyaz nakışlı kanatlarıyla oldukça hoş bir kuştur.Siyah beyaz şeritleri kanatlarından başka kuyruk kısmını da kaplamıştır.Gövdesiyse açık kızıl kahve rengi tüylerle kaplanmıştır.

Kur’an-ı Kerimde adı hüthüt kuşu olarak geçer.Neml suresinde Süleyman peygamberle Saba melikesi Belkıs arasında geçen kıssada adı geçmektedir ki Süleyman peygambere Belkıs’ın sarayından bahseder.Süleyman peygamberde hüthüt aracılığıyla Belkısa mektup göndererek onu tek olan Allaha inanmaya davet eder.Bu yüzdende Araplar bu kuşu haberlerin babası manasında ’Ebul ahbar’ künyesi vermişlerdir.

Dünyada nesli hızla tükenen bu kuşlara Sakarya bölgesinde azda olsa rastlana biliyor.Acaba bu kuşlar için Sakarya da yaşamlarını kolaylaştıracak ve hayatlarını sürdüre bilecek bir ortam oluşturula bilinirmi.?