Sabri Yalım'dan Çankaya'ya hazin bir düşüş !
Olsun ! Gene dene gene yenil...
Daha iyi yenil.
(Beckett)
Sabri Yalım’dan Çankaya’ya hazin bir düşüş !
Eski Mazlumder Kocaeli Şube Başkanı , şimdilerin Genel Başkanı Ö.Faruk Gergerlioğlu’nu 29 Ekim münasebetiyle Abdullah Gül’ün vermiş olduğu Cumhuriyet resepsiyonunda görüldü.Ortaya koyduğu işlerle müslümanların gündemine girmiş olması sebebiyle bu hareketi ile ilgili olarak sessiz kalmayıp bir değerlendirme yapmanın hem müslümanlara ve asıl olarak da Gergerlioğ’lu’nun kendisine faydası olabileceğini düşündük.
“28 Şubat’ın ivmesinin kırıldığına” hükmederek ve “Zorbaların zulmünü kabullenemeyiz” diyerek 2005 yılının Nisan ayında o zamanın Mazlumder Kocaeli Şube başkanı Gergerlioğlu’nun yüksek çabaları ile başlatılan Kocaeli’ndeki haftalık basın açıklamaları şeklinde yapılan başörtüsü eylemleri ülkede ilk başlarda pek ses getirmese de sonradan aynı eylemliliğe Sakarya Özgürder Şubesinin de destek vermesi ve Sakarya Başörtüsü Platformu ismi ile güçlü ve ilkeli bir söylem bütünlüğü kazandırması bir anlamda Gergerlioğlu’nunda meşruiyeti anlamına gelmiş oluyordu.Her ne kadar yapılan basın açıklamalarında kullanılan dil Kocaeli ve Sakarya arasında belli bir paralelliği yansıtmasa da asıl meramın “başörtüsü yasağı” olması bu dildeki farkın ortaya çıkmasını veya anlaşılmasını (dikkatli gözler hariç) engelliyordu.Sakarya’dan sonra Ankara’nın sonra Van,Akyazı Konya ve Antalya’nın bu tür eylemlilikler içerisine girmeleri de Sakarya’nın söyleminin etkisi olarak algılanabilir.
Kendisi ile Nisan 2007 de yapılan bir röportajda Gergerlioğlu “başörtüsü zulmünün yasakçı düzenin yumuşak karnı olduğunu , dindarların halledilmesini arzu ettikleri konular arasında en avantajlı konunun bu olduğunu dernek olarak yapmış oldukları anket ve diğer çalışmalar sonucu fark ettiklerini söylüyordu.
Yine aynı röportajda Gergerlioğlu “Belki geldiğimiz noktada aktif katılımcı sayımız pek artmadı fakat pasif olsa da desteğin arttığını düşünüyoruz.Ayrıca partiler ve iktidar üstü olduğumuzda iyi anlaşıldı sanırım” sözlerini sarf ederken bu partiler ve iktidar üstü deyimiyle neyi kastettiğini ise açıklamıyordu.
Sorun ne olursa olsun bir müslümanın sahip olması gereken ve vahyi düsturlara ve sahih sünnete dayanması icap eden mücadele metodu veya yönteminin içtihadi farklılıklar hariç olmak üzere temel ilkeler etrafında bir bütünlük arz etmesi kaçınılmazdır.Kendinizi ne olarak görürseniz görün Rasulullah’ın örnekliğine aykırı bir eylemlilik içerisine girdiğiniz de yapmış olduğunuz mücadelenin kimin adına ve ne için yapıldığı tartışmalı bir hale gelir ve sonrasında bunun izahı da mümkün olamaz.
Dolayısıyla Kocaeli’nde başlatmış olduğu örneklik ile bir çok müslümana öncülük yapmış olan Gergerlioğ’lunun bu son hamlesi yani Cumhuriyet resepsiyonunda boy göstermesi Sabri Yalım’dan Çankaya’ya uzanan hazin bir düşüşün hikayesine denk düşmektedir.
Başörtüsü yasağını hem sistemin yumuşak karnı olarak gören hem de buna isim koyarken “Türkiye’nin en önemli insan hakları ihlali “ olarak tanımlayan Gergerlioğlu ile son bir röportaj yapılmış olsa acaba neler söyler merak etmiyor değiliz.Yapmış olduğu bu son hareket ile neyi arzulamış neyi hedeflemiş olabilir Gergerlioğlu ? Çok ciddi ve önemli söylem ve sloganlarla üç yılı aşkın bir süre her hafta basın açıklaması okuyarak sistemi askeri vesayeti baskıcılığı,tavizkarlığı,müdahaneyi eleştiren Gergerlioğ’lunu Abdullah Gül’le bayramlaşmak için Köşk’e yollayan neden hakkında makul ve mantıklı bir açıklama beklemek hakkımız olsa gerektir.
Katil Olmert’le görüşürken “sizde bu terörden çok çektiniz” diyebilecek kadar Müslümanlara saygısını yitirmiş bir anlayışın ayağına kadar çıkarak 29 Ekim’i kutlamak Gergerlioğlu’nun hangi hedefleri ile örtüşmektedir?
Yoksa İzmit’te direnişin 117.haftasında yapmış olduğu açık mektuba cevap mı gelmiştir?
Ne olursa olsun bizler Gergerlioğlu’nu Sabri Yalım parkındaki hali ile hatırlamak istiyoruz.Sanırım Müslümanlar da öyle hatırlamak isterler.Buna da fazlasıyla hakları vardır.
Gergerlioğlu ! Sizin için izzet ve onur ; Çankaya’da değil , tevhid ve adaletin yanında yer alanların yanında olmakla ancak kalıcı ve sahici olabilir.
Sezai ARICIOĞLU