Ahmet Yıldırım'ın Şakası Sevenlerini Üzdü
Mehmet AYDOĞAN
Doğan her canlı bir gün fani alemden,baki aleme göç eder. Göç ederken geride kalanlar, kimisinin gidişine sevinir, çünkü çevresine zarar vermiştir. Kimisine de üzülür, çünkü çevresine güzellikler yaymıştır.
Ahmet Yıldırım da güzel duygularla anılacak kadim dostlardan biri... Ahmet'in şakalarının bir kısmını seri yazı olarak yayınlamıştım. Okuyan, dinleyen gülüp geçti...
Ama bu seferki şakası bir başka... Çünkü gülemedik, ağladık.
Vefatından iki üç gün önce dükkanında dururken Ahmet Yıldırım'ı İzmir'deki arkadaşları arayıp "Senin ziyaretine geleceğiz." derler. Buyurun gelin diye davet eder.
Telefonu kapatınca önce "Ben bunları şurada ağırlayayım, burada ağırlayayım."diye tasarlar. Daha sonra:
"En iyisi mi ben bunlara telefon edip Ahmet kalp krizi geçirdi, hastanede yatıyor. Gelin, diyeyim."der. Dükkanında çalışan Şükran, Reyhan ve Ramazan "Abi böyle şaka olmaz. "diye itiraz ederler.
Ahmet bu Nasrettin Hoca gibi cevap hazır "Hasta diye gelirler, beni karşılarında turp gibi sağlam görünce sevinirler."der.
Ahmet'in şakası gerçek oldu. Kalp krizi geçirip Hak'kın rahmetine kavuştu.
Ahmet'in şakalarının kurbanı olanlardan biri olan ben ve Öğretmen arkadaşım Mahmut Coşar'la buluşup evine koştuk. Oğlu Abulkadir'e, ağabeylerine, yeğenlerine baş sağlığı diledik. Cenaze namazına katıldık. Son yolculuğuna dualarla uğurladık. Biz hakkımızı helal ettik, sen de bizlere hakkını helal et dostum.
Cenab-ı Allah nur içinde yatırsın. Ailesine ve dostlarına sabırlar versin.
Mehmet AYDOĞAN
Geyve Haber
