15 TEMMUZ'DA ÇANAKKALE RUHU DİRİLDİ
Geyve Anadolu İmam-Hatip Lisesi salonunda düzenlenen konferansa; İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Doğan, METEM müdürü Tekin Bayer, İHL müdürü Mehmet Çetin, MTAL müdür yardımcısı Sezgin Kaya, öğretmenler; Geyve Mesleki Eğitim ve Teknik Anadolu Lisesi(Sağlık Meslek Lisesi), METEM, Elvan Bey Anadolu Lisesi öğrencileri katıldı.
KAHRAMAN DOKTOR
FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü)nün darbe girişimine tepki göstermek için meydanlara
koşan demokrasi sevdalılarından Göğüs Cerrahisi Uzmanı Operatör Dr. Sezai
Çelik, Boğaziçi Köprüsü'nde mücadelede vurulanlara anında ilk tıbbi müdahaleyi
yaparak, birçok insanın hayatını kurtardı.
Tanklardan gelen kurşunlara rağmen sabaha kadar yaralıların imdadına koşan
Çelik, o gece Boğaziçi Köprüsü'nde yaşadıklarını şöyle anlattı:
Ailemle evimde otururken Sapanca' da doktor olan kız kardeşimden İstanbul 1.Boğaz
Köprüsünde FETÖ kalkışmasını duydum.
Bunun üzerine birkaç yere telefon açarak, olaylardan emin oldum. Olağanüstü
hareketlilik olduğunu anlayınca sitede oturan komşularla bir araya gelip,
askerin geçişini engellemek için mahallemizin ana girişini arabalarımızla kapattık.
BAYRAĞA SAYGI
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın “meydanlara çıkın”
çağrısı üzerine, diğer insanlar gibi oturduğum siteden omzumda bayrak ile yola
çıktık. Sekiz arkadaşımla saat 23.30 sularında
köprüye ulaştık. Önümüz kapalıydı, insanları yara yara geçmeye çalıştık.
Asya'dan Avrupa'ya geçişi kapatmışlardı. Bir kısım vatandaş panikle 'kurşun
atıyorlar' şeklinde bağırarak üzerimize geliyordu. Arkadaşlarla irkildik ama
yürümeye devam ettik. En öne kadar geldik. Başka vatandaşlar da vardı ve
araçlar yan çevrilerek siper yapılmıştı. Köprüye varır varmaz kurşunlar üstümüze
yağmaya başladı. O sırda vurulanlar olduğunu gördüm, ambulans da yoktu.
Bir cerrah olarak yaralıların yardımına koştum. Yaralıları vatandaşlar çeke
çeke kenara getirmeye çalıştı. Ortam çok ürkütücüydü. Zaman geçtikçe yaralı
sayısı artmaya başladı. Bir taraftan canımı korumaya çalışıyor diğer taraftan
yaralılara yardım ediyordum. Sırtıma Türk bayrağı bağladım ki belki hainler
insafa gelip bayrağa saygı gösterirler de yardıma geleni vurmazlar. Ama ne
çare...
CESARET BÜTÜN SİLAHLARDAN ÜSTÜDÜR
Vatandaşın bu provokasyona gelmeyerek, dik durması bize zaferi getirdiğinin
altını çizen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
Eğer vatandaşımız o cesareti, o imanı, göstermeseydi köprüde darbecilere karşı
verilen mücadele başarısız olacaktı.
Gençler köprüde müthiş bir mücadele ortaya koydu. Ambulanslar işin içine girene
kadar, motosikletleriyle yaralıları hastanelere taşıyorlardı. Bir doktor olarak
her yaralının kanamasını kontrol ettim. Bir ara yaralı sayısı o kadar artmıştı
ki sonunda sırtımdaki Türk bayrağını da çıkarttım ve bir yaralının bacağına
bağladım.
Bu sırada insanların bir kısmı tank mermisi, G3 piyade tüfeklerinin mermilerinin
isabet etmesiyle şehit oldu. Başına mermi isabet eden zaten hemen ölüyordu.
Onlara hiçbir şey yapamadık. Birçok şehit görmelerine rağmen, o gençler yine
alandan kaçmadı. Allah razı olsun, müthiş bir metanet gösterdiler. Gençler;
cesaretin bütün silahlardan üstün olduğunu, bir kez daha ispatladılar.
ÖNEMLİ OLAN VATAN, GERİSİ TEFERRUAT
Demokrasiye, insan haklarına inanan herkes o gece meydanlara indi. Siyasi görüşü bir birinden tamamen farklı dahi
olsa vatan için mücadele ettiler.
İnsafsızca ve vicdansızca ateş ediyorlardı. Bir tank mermisi yanımda o kadar
şiddetle patladı ki peş peşe yaralananların olduğu o sahneyi ve patlamanın
şiddetiyle yere savrulduğum anı asla unutamam. Kendime geldiğimde kulaklarım
sağırlaşmıştı. Hala işitme kaybı var. Ama olsun; önemli olan vatan, gerisi
teferruat.Hastaneye gittiğimde arkadaşlardan hainlerin teslim olmaya
başladığını öğrendim. O zaman içimde bir ferahlık, bir mutluluk oldu. Orada
bulunmak ve insanların hayatını kurtarmaya vesile olmak mutluluk ve gurur vericiydi.
ASIM'IN NESLİ
Çelik, o mücadele sırasında bir hekimlik sınavı verdiğini belirterek, bir
cerrah olmasının avantajıyla kanamaları kolayca kontrol altına aldım. Sabah namazı saati geldiğinde yeşil alanın tamamı Türk
bayraklarıyla çevrildi. İnsanlar toplandı ve dua etti, çok güzel bir
manzaraydı. O gün orada mücadele eden gençler var oldukça hangi darbeci gelirse
gelsin bu ülkeyi teslim alamayacaklar. Çok ciddi iman sahibi bir gençlik
geliyor. Bu insanlar var oldukça, bu ülkeye bir şey olmaz. Mehmet Akif Ersoy'un
dediği gibi: "Asım'ın nesli diyordum ya
nesilmiş gerçek,//İşte
çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Geyve Milli Eğitim Müdürü Mehmet Doğan; Dr. Sezai Çelik'e teşekkür ederek, ahşap oymacılık ile Kelime-i Tevhit yazılmış Türk bayrağı hediye etti.
MEHMET AYDOĞAN
Geyve Haber