Mücahit Boz Öğretmenin Şehitleri Anma Konuşması

Mehmet AYDOĞAN

Sayındavetliler, Sevgili öğrencilerim ve Kahraman asil milletimiz ( velilerimiz). Geçmişte daima hakkın ve hakikatin temsilcisi olmuş, tarihi şanla ve şerefle dolu, İslam’ın bayraktarlığını yapmakla onurlanmış büyük milletimizin kıymetli evlatları. Hepinizi en kalbi duygularımla hürmetle selamlıyorum.

Şehadet: Sözlükte tanıklık etmek, hazır bulunmak, haber vermek  ve bilmek anlamına gelmektedir. Yüce Rabbimiz insanlığa gönderdiği son ilahi mesaj olan Kur’an-ı Kerim’de şehadet kelimesinden 160 defa bahsetmektedir. Bir  Müslüman  Allah yolunda, İslam uğrunda, vatan, millet, devlet, ezan, bayrak, namus uğrunda öldürülmesi şehadettir. Şehadeti, şehitliği , Kur’an-ı  Kerim de Ali İmran suresinin  169 ve 170. Ayetlerinde yüce yaratıcımız bizlere şu şekilde anlatmaktadır.

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetmeyin! Bilakis, onlar diridirler ve onlar Allah tarafından  Rabb’leri yanında rızıklandırılmaktadırlar.”diye buyurmaktadır.

Şehadet aslında doğumdan ölüme kadar hayatımızda daima vardır. Doğduğumuzda kulağımıza okunan ezanda şehadet vardır,şahitlik vardır.Allahın biriliğine Hz.Muhammed Mustafanın Peygamberliğine,namazın kurtuluşa ve huzura davetine şehadet vardır. İstiklal Marşımızda ki ifadesi ise “Bu ezanlar ki şehadetlerin dinin temeli,Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.”  İşte büyük milletimiz 15 Temmuz Gecesini vatanımızın ve milletimizin bağımsızlığını, bölünmez bütünlüğünü şanlı bayrağımızın dalgalanmasını hep bu manada değerlendirmiştir. Şairimiz Merhum Mehmet Akif  şehadeti, belki de hiç kimsenin kıyamete kadar anlatamayacağı şekliyle bizlere anlatmıştır. Şehidin, şehadetin kanının tevhidi, İslam’ı kurtaracağını, tarihe sığmayacağını ,vatan,millet,bayrak ve ezanı için toprağa düşen şehitlerin peygamberin ağuşunu açıp sarılmak için beklediğini ifade ederek şehadetin ne kadar önemli olduğunu dile getirmiştir.

Değerli Büyüklerim,Kıymetli Kardeşlerim;

Şanlı tarihimizin sayfalarını çevirdiğimizde görüyoruz ki Yüce Allah bu asil milleti İslam’ın bayraktarlığını yapmakla şereflendirmiştir. Bu milletin bağrından Nene Hatunları olduğunu,Balıkesirli Ayşe Bacıları,Sütçü İmamları,Hasan Tahsinlerin olduğu gibi, 15 Temmuz Gecesi ülkemizi işgal etmek isteyenlere karşı halkın seçtiği meşru iradeye baş kaldıranlara, ezanı susturmak isteyenlere, bayrağımızın dalgalanmasını hazmedemeyenlere karşı da ecdadı gibi dimdik duran şehidimiz Ömer Halisdemirler,Boğaziçi Köprüsüne kamyonla gelen Şerife Anneler, tankların önlerine bir an bile düşünmeden atlayan kahramanlarımız,ismini sayamadığımız tüm kahramanlarımız tekbirlerle şehadet için oradaydılar.Gecenin karanlığını Elif  Elif uzanan minarelerden okunan selalarıyla , hemen hemen hergün ülkemde kılınan cenaze namazlarında yükselen tekbir sesleriyle, şehitler ölmez ,vatan bölünmez ifadeleri ile, şehadet ruhunun güzel ülkemde yaşandığını bir kez daha göstermiştir. Sözlerime İstiklal Marşımızın dörtlüğü  ile son vermek istiyorum.

“Dalgalan sende şafaklar gibi ey şanlı HİLAL !

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal..

Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal,

Hakkıdır,hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır,Hakk’a tapan,milletimin istiklal!

Mehmet AYDOĞAN

Geyve Haber