Ümmet iftarı ve Sakarya’da ki ümmet bilinci

Hüseyin ÖZÇELİK

Önceki gün AK Parti Sakarya İl Gençlik Kolları, İHH Sakarya Şubesi, Yedi Renk Uluslararası Öğrenci Derneği, Yedi İklim, Gönüleli Yardımlaşma Derneği, Cihannüma Dayanışma ve Yardımlaşma Platformu, Eğitim-Bir-Sen, Genç Memur-Sen, Milli Eğitimciler Derneği ve Büyük Osmanlı Eğitim Ocakları’nın Orhan Camii Meydanı’nda düzenlediği “Ümmet İftarına” katıldım.

İftarın menüsü; Suriye’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Gana’da, Nijerya’da, Somali’de ve Mısır’da sıkıntı çeken, zulüm gören milyonlarca Müslüman’ın oruçlarını açabildikleri “birkaç zeytin, ekmek, su ve çorbaydı…”

Bir öğünlüğüne de olsa sıkıntı çeken Müslümanların ve Ümmet’in şu an içerisinde bulundukları durumu idrak edip, bir nebze de olsa onları anlamış olduk.

Yine biz Türkiye’de rahat rahat namazlarımızı kılarken ve oruçlarımızı tutarken Filistin, Gazze, Arakan, Doğu Türkistan ve Suriye'de “ağlayan Müslümanlar” olduğunu ve bu şuurla iftarların yapılması gerektiğine dikkat çektik.

Ümmet İftarına binler katılırken sadece Müslümanların büyük bir bölümünün şuanda yaşadığı acıları paylaşmadık; Doğu Türkistan, Filistin, Suriye, Arakan ve dünyadaki tüm mazlumların da yanında olduğumuzu dünyaya gösterdik.

Bizlere Müslümanların yaşadığı zulümleri bir parçada olsa hatırlatan ve onlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu gösterme fırsatı sunan böyle bir organizasyonu düzenledikleri için AK Parti Sakarya Gençlik Kolları Başkan’ı Yusuf Demir başta olmak üzere organizasyonda emeği olan bütün STK ve kurumları kutlarım.

“Allah o’nlardan razı olsun.”

MİLLETİN VALİSİ HÜSEYİN AVNİ COŞ

Ümmet iftarına Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İnci ve AK Parti Sakarya İl Başkan’ı Fevzi Kılıç’ın katılması ise iftara ayrı bir mana kattı.

Özellikle Vali Coş’un katılımı devlet ve bürokrasinin de artık “ümmet bilinçli” olduğunu gösterdi.

Vali Coş, Ümmet İftarına katılarak bir kez daha “milletin valisi” olduğunu göstermiş oldu.

1990’lı yılların başında Bosna Hersek’te 200 bin Müslüman Boşnak üç yıl boyunca sistematik olarak katledilirken ve Ermeniler Hocalı’da yüzlerce Müslüman Azeri’ye soykırım yaparken o günlerde bu vahşetlere sadece bir avuç Sakaryalı tepki gösteriyordu.

Ümmet bilinci, İslam dayanışması ve kardeşliği konusunda çok büyük bir yol aldık.

Sakaryalı artık “Ümmet’le dayanışma” içerisinde.

Suriyeli ve Iraklı 3 bin 500 kardeşimizi misafir eden Sakaryalı, ayrıca savaşın sürdüğü Suriye’de ki Müslüman kardeşleri ile yıllardır battaniyesini, bir tas çorbasını ve ekmeğini paylaşıyor.

Yüzlerce yardım TIR’ı ile Suriyeleri hayatta tuttuk.

Yine kuraklık felaketi yaşayan Somalili kardeşlerimize ulaştık.

SAÜ’lü öğrenciler, STK’lar, insani yardım dernekleri ve belediyeler kanalıyla Afrika’nın her köşesinde onlarca su kuyuları açtık.

SAÜ’lü öğrencilerimiz İHH’denin kamplarında mültecilerin yaralarını sarıyorlar.

Bosna Hersek’te ki sel de, Boşnak kardeşlerimize ilk koşanda biz olduk.

Mısır’da “firavuna direnen” kardeşlerimiz için bulvarları ve meydanları doldurduk.

“İbrahimleri ateşin yakmayacağını” ve “Yusufların firavuna diz çökmeyeceklerini” haykırdık.