Köylülerin kandırıldığı doğru değil!
Ali ARICI
İstifaya giden sürecin perde arkası
AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, iş takibi karşılığında 1 milyon dolar aldığı ve arsa spekülatörlüğü yaptığı iddialarının gündeme gelmesinden 22 gün sonra genel başkan yardımcılığı ve parti yönetimindeki görevlerinden istifa etmek zorunda kaldı.
Rize’deki konuşmasında "Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedik ve yedirmeyeceğiz, yiyeni varsa onu da aramızda barındırmayacağız" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, Dişli’nin durumunu önceki akşam yapılan AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında gündeme getirdi. Toplantıda, "Bu olay artık bana da partime de büyük zarar vermeye başladı" diyen Dişli, Erdoğan’dan beklediği desteği bulamayınca istifa kararını kesinleştirdi.
İmzalamam hataymış
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun 11 Ağustos’ta açıkladığı belgedeki "1 milyon dolarlık" kazançla ilgili ikna edici açıklamalar yapmayan Dişli ile ilgili konu, MYK’da bir parti yöneticisinin "Bu iddialarla ilgili bizi bilgilendirin" sözleriyle açıldı.
Dişli, arsaların imar işleminin 2002 yılına kadar uzandığını, satışın çok sonra gerçekleştiğini, nüfuz kullanımı suçlamasından 8 Ağustos’ta aklandığını, belgenin de 11 Ağustos’ta ortaya çıkarıldığını söyledi. Dişli, "Bu belgeyi önce hatırlamadım. Daha sonra avukatlarım tarafından getirildiğini ve imzaladığımı hatırladım. Hiçbir fikir sahibi olmadan okuyunca siyasi malzeme yapılmaya ne kadar müsait bir belge olduğu anlaşılıyor. Bu yaşadıklarımdan ve bu algılamalardan sonra ben de böyle bir belgeye imza atmamın hata olduğunu kabul ediyorum" dedi. Dişli, 1 milyon dolardan büyük bölümünün 360 bin euro ve 130 bin dolar olarak yurtdışındaki bir gayrimenkulün satışından Türkiye’ye getirdiği kaynak olduğunu, kalan bölümün de masraflar ve faiz olarak hesaplandığını iddia etti.
Toplantıda bir parti yöneticisi, "O kadar çok şey söyleniyor ki biz de cevap vermekte zorlanıyoruz. Köylüler kandırıldıklarını, arazilerinin ucuza kapatıldığını söylüyor. Ben de araştırdım, bir parseli alan kişi Kayseri’de işadamıymış. Sapanca’da orman arazisinin işgal edildiği, dere yatağının değiştirildiği söyleniyor" diye konuştu. Dişli ise "Köylülerin kandırıldığı doğru değil. Köylülerden değil, işadamlarından alındı. Sapanca’daki fabrikada dere yatağı yok, bölgenin yerel adı Dereağzı" görüşünü savundu.
Bozdağ destekledi
Dişli’yi savunan Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da "Ortada ahlaksız, etik dışı edinilmiş bir para yok. Ortada rüşvet iddialarını geçerli kılacak bir durum yok. Sadece izahında zorlanılan bir belge var" dedi. Bu olayda Dişli’nin "iyi niyetinin kurbanı olduğunu düşündüğünü" söyleyen Bozdağ, bu konuda Dişli’ye güvendiğini ifade etti. Dişli, "Bazı belgeleri gittiğimiz yerlerde izah etmekte zorlanıyoruz" diyen parti yöneticilerine "Beni çağırın ben anlatayım" dedi.
Sessizlik mesajı
Dişli, Erdoğan’a yakın bir ismin "Basit bir ticari işlem gibi görünmüyor" yorumunu ve Başbakan’ın sessiz tavrını istifa beklentisi olarak yorumladı. Dişli, iftar arası dışında dört saat süren MYK’nın sonrasında toplantı boyunca konuşmadan kendisini dinleyen Erdoğan’ın yanına gitti. Dişli, Başbakan’a, iddiaların partiye de ciddi zarar verdiğini belirtti. Partiden ayrılarak, hukuk mücadelesine devam etmek ve bu nedenle yönetim görevlerinden istifa etmek istediğini belirten Dişli’ye, Erdoğan "Sen bilirsin" dedi. Dişli, bunun üzerine istifasını Erdoğan’a sundu. Erdoğan’ın dilekçeyi bekletmesi nedeniyle Dişli, MYK üyeliğinin yanı sıra AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’ndan istifa ettiğini duyuran yazılı açıklamayı dün öğleden sonra yaptı.
İlk açıklamasında Kılıçdaroğlu’nu "Allah’a havale ettiğini" belirten Dişli, dünkü açıklamasında hukuk mücadelesi vereceğini kaydetti. Dişli şöyle dedi:
"Kararımın birinci gerekçesi partimin hukukunu CHP’nin iftira siyaseti ve haksız saldırılarına karşı korumak olmuştur. İkinci gerekçem ise, şeref ve haysiyetime yönelik ağır iftiralar karşısında hukuk önünde daha güçlü bir mücadele verebilmektir. CHP yönetimi hem hakim, hem savcı yerine geçerek hakkımda yargısız infaz kararı vermiştir. Şimdi hukuk önünde hesaplaşma zamanı gelmiştir. CHP’nin iftiralarına karşı hukuk mücadelemi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyım."
Vekilliğe devam
AKP yöneticileri, Dişli hakkında herhangi bir fezleke düzenlenmediği için milletvekilliğinden istifasını düşünmediklerini ve bu talepleri gündeme almayacaklarını vurguladılar.
Hatalıysam cezasını çekerim
İSTİFANIN ardından Hürriyet’e konuşan Dişli şunları söyledi: "Benim vicdanım rahat. Üzerimden bir yük kalktı. Sayın Başbakan’a ’Basın durmuyor. Ben buna bir yöntem bulamadım. Çıkıp açık açık bütün programlara gidip herkesin her sorusuna cevap vermem lazım. Üstümde parti yönetimi sorumluluğu olmadan bunu yapmak istiyorum’ dedim. Yanlış yapmışsam cezamı da çekerim. İlk işim hukuk mücadelesini başlatmak olacak
#
