Sisi Yargısının İdam Kararları Sakarya'da Protesto Edildi

Editör

Basın Açıklamasının metni aşağıdadır:

SİSİ YARGISININ İDAM KARARLARI MÜSLÜMANLARI SİNDİREMEZ

Mısırda 3 Temmuz 2013 de yapılan darbe sonrası devam eden süreçte müslümanlara karşı yapılan baskılar her geçen gün artıyor. Müslümanlar barışçıl bir şekilde darbeye karşı olan tavırlarını yükseltiyorlar fakat darbeci Sisi cuntası katliamdan ve işkencelerden vaz geçmiyor.

Mısır'da cunta yargısı, aralarında Muhammed Mursi, Muhammed Bedii ve Yusuf el-Karadavi'nin de bulunduğu 106 kişinin dosyasını, haklarındaki idam kararıyla ilgili görüş alınması için müftülüğe gönderdi.

Mursi ve 130 kişinin yargılandığı kamuoyunda  "hapishaneler baskını" olarak bilinen davada, Mursi ve Karadavi'nin yanı sıra İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Başkanı Saad el-Katatni ve İhvan'ın ileri gelenlerinden İsam el-Aryan'ın da bulunduğu 106 kişinin dosyasının, idam kararıyla ilgili görüş alınması için müftülüğe gönderilmesine karar verdi.

Mahkeme, Mursi ve 34 kişinin yargılandığı kamuoyunda "Casusluk Davası" olarak bilinen davada ise aralarında HAP Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci ve İhvan Rehberlik Konseyi başkan yardımcısı Hayrat Şatır'ın bulunduğu 16 sanığın dosyalarını müftüye sevk etti.

İki davada da nihai kararın 2 Haziran'da yapılacak duruşmada açıklanacağı belirtildi.

Evet, Mısır’da son durum bu şekilde. Hemen hemen tüm İslam coğrafyalarında yaşananlar Mısır’da çok daha şiddetli bir şekilde artarak devam ediyor.

Ortadoğu intifadaları ile birlikte başlayan süreçte Tunus’ta ve Libya’da karışıklıklar sona ermiş değil. Suriye’de yıllardır adeta küllerinden yeniden doğan bir ümmetin inşasına katkı yapan kutlu bir direniş sergileniyor. Yemen aynı şekilde. İran’da adalet ve özgürlük talep eden Müslümanlar ev hapsinde tutuluyorlar. Türkiye’de onüç yıldır yönetimde olan AkParti Hükümetine karşı diğer tüm unsurlar bir araya gelerek Tayyip Erdoğan’ı hedefe koyarak onun üzerinden müslümanlara gözdağı veriyorlar. Hürriyet Gazetesinin dünkü manşetine ne demeli.1960 da Başbakanı’nı idam eden cunta heveslileri şimdi de halkın oyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan’a idam imalarında bulunuyorlar.

Ve ilginçtir Muhammed Mursi Bedii ve Karadavi hakkında verilen idam kararlarına devletler bazında dünyadan tek bir muhalif ses yükseliyor o da yine Tayyip Erdoğan’dan geliyor. 

Mısır’da Sisi cuntasının gözü kararmış durumda. Uydurma ve tiyatroyu andıran mahkemelerde alınan idam kararları hukuku katletmenin yanında vicdanları da yaralıyor insanların geleceğe olan tasavvurlarına hakim olmak istiyor. Muhammed Mursi’nin oğlu Usame babası hakkında verilen idam kararı hakkında şöyle diyor:

“Babam, halkın iradesi ve vatanı savunmaya devam edecektir. Yakında devrimin iradesi galip gelecektir. İdam sehpasına ve tarihin çöplüğüne gidecek olanlar hâlihazırda iktidardakiler, yandaşları ile halkı günden güne yoksullaştıranlardır”

Hakkında idam kararı verilen Karadavi ise:

“Bu idam kararlarının hiçbir kıymeti yok. Uygulanması da mümkün değil. İnsanların, zalime ve batıla karşı harekete geçme, devrim yapma hakkı vardır.”

Gerçekten de öyle değil mi?

Özgürlükleri kısıtlanarak Allaha kulluk yapma imkânları ellerinden alınarak yok edilen insanlar ne yapacaklardı? Darbecilere yasakçılara katillere boyun mu eğeceklerdi? Sadece Allah’ın önünde eğilmeyi şiar edinmiş Müslümanlar başkalarının önünde kulluğa zorlandıklarında ne yapacaklardı? Kabul mü edeceklerdi?

Müslüman asla zillete boyun eğemez. Kınayıcıların kınamasından korkmaz. Zulümle ve zalimlerle işbirliği içerisine giremez. Müslüman sadece Allah’a kulluk edebileceği ortamları oluşturmak ve yeryüzünde fitnenin son bulması için mücadele eder. Müslüman kendisine düşmanlık yapmayanlara karşı düşmanlık yapamaz. Müslüman kin ve nefretten uzak durur. Kandan vahşetten intikam hırsından da.

Bugün Mısır’da müslümanın izzeti ve vakarı ile hareket eden Muhammed Bedii Muhammed Mursi ve Karadavi ile diğer müslümanlara verilen idam kararları bu güzel insanların şeref madalyalarıdır.

Bu insanlar yaşadığımız çağda onurun ve izzetin tutan eli yürüyen ayağı hisseden yüreği ve haykıran dili olmuşlardır. Bizler de buna şahitlik yapmaya hazır Sakarya’lı Müslümanlarız. Hepimiz Karadaviyiz. Hepimiz Mursi hepimiz birer Bedii birer Biltaci ve aziz şehidimiz Esmayız.

Rabbimizin de Kur’an’da buyurduğu gibi bizim namazımızın ibadetlerimizin hayatımız ve ölümümüzün yalnızca Alemlerin Rabbi olan Allah için olması gerekir.