Yolsuz Darbe Girişimi

Ömer ERDEM

Böylesine önemli bir ilkeyi biz biliriz de „Üst Akιl“ bilmez olur mu? Elbette onlar da biliyorlardι, işte tam da bu sebeple 2002 yιlιnda „3Y ile mücadele“ (Yasaklar, Yoksulluk, Yolsuzluk) konusunun „doktrin“ haline getiren ve Milletin yüksek teveccühünü kazanan AK Parti ve onun yiğit lideri bu kadim ilke gereği uydurma bir „yolsuzluk“ dosyasι ile „alaşağι“ edilmek istendi. Dιşarlarda bir yerlerde konuşlanmιş bulunan Türkiye ve dahi İslâm düşmanι bu üst akιl denen güruh ülkemiz topraklarιnda eskisi gibi cirit atamadιğι için içeriden devşirdiği „hain“ leri devreye soktu.

2003 yιlιnda Irak tezkeresine yeterli katkιyι vermeyen Türk Silahlι Kuvvetlerinin üst kademesi çeşitli hile ve desiselerle bu hain „kullanιşlι çete“ tarafιndan bir şekilde susturulmuş oldu. Ancak tezkere Meclisten de geçmemişti. Dolayιsιyla Ak Partinin de bir şekilde cezalandιrιlmasι gerekiyordu. Fakat Amerikan çιkarlarι bunun bir süre daha ertelenebilir olduğunu gösteriyordu. Ne zaman ki Davosta „One Minute“ olayι gerçekleşti, işte bu olay bardağι taşιran son damla olmuştu. Artιk behemahâl bu hükumet ama özellikle de „Recep Tayyib Erdoğan“ bir şekilde itibarsιzlaştιrιlιp yok edilmeliydi. Bu iş için de en uygun taşeron elbette ki paralel bir Din uyduran ve avanelerini tam 40 yιldan bu yana devlet kademelerine dolduran „salya-sümük“ ağlayabilen ve de zürriyeti bulunmayan „hoca“ görünümlü, İsrail hayranι ve Müslümanlar dιşιnda herkesi sevebilen kocaman bir yürek sahibi Pensilvanya mukimi hain bozuntusu kişiydi. Nitekim sözkonusu ihenet şebekesi 2009 yιlιnda yavaş yavaş boy vermeye başladι. 2010 referandumundan sonra yargι erkini kullanarak hücuma kalktιlar.
Öncelikle bir türlü dizginleyemedikleri Hakan Fidan üzerinden vurmaya başladιlar. Değilmi ki sevdikleri ülke İsrail onu İran yanlιsι ilan etmişti. Hemen harekete geçip önce paçavra müsveddesi gazeteleri ve foseptik çukuru televizyon kanallarι ile Hakan Fidanι itibarsιzlaştιrmaya çalιştιlar ve ardιndan tutuklamaya kalkιştιlar. Tabi Hakan Fidanι sorunsuz alabilseydiler sιra Başbakana getirilecekti. Ama olmadι, sert bir kayaya toslamιşlardι. Bu girişim akamete uğrayιnca gezizekâlιlarιn icadι olan gezi kalkιşmasιnda gizlice ama başat bir rol oynadιlar. Karşιlarιnda dimdik duran bir irade görünce bu defa 2009 yιlιndan bu yana biriktirmekte olduklarι gizli ve kanunsuz dinleme tapelerini önce pislik kanallarιndan ve paçavra gazetelerinden yaygara kopartarak verdiler ve ardιndan öldürücü dar beyi vurmak üzere 17 aralιk tarihinde „yolsuzluk ve rüşvet“ operasyonu adιnι verdikleri büyük bir operasyon başlattιlar. Ülkenin en güzide şahsiyetleri ve en güzide projelerini yapmakta olan firmalarιn yönetici ve sahipleri gözaltιna alιnιp kodese atιldιlar. „Dönemin Başbakanι“ diye fezlekeler düzenlediler.

Bazι polis şefleri ve savcι kιlιklι gangasterler başbakanιn makam koltuğundan poz verip yakιnda bu hükumeti bitireceklerini yüksek sesle dile getirmeye başladιlar. Ancak hükumet artk iyice durumu kavramιş ve bu ihanet şebekesinin kimin emrinde hareket ettiğini iyice görmüştü. Paralel ihanet şebekesi ülkeyi kaosa sürükleyebileceğine öylesine inanmιştι ki bazι savcι bozuntularι alenen Başbakana hakaret edebilecek duruma gelmişti. „CIA, Mossad, Muhaberat dιşarιdan Pensilvanya haininin tasmalι muhibleri içeriden“ peşlerinde Chp ve avaneleri ile eski marksist-leninist bozuntusu çakma liberaller el birliğiyle hükumeti itibarsιzlaştιrmak için harekete geçtiler.

Evet, başta söylediğimiz ilke mucibince hükumet en hassas olduğu noktadan yani yolsuzluk suçlamasι ile vurulmalι ve bir daha da belini doğrultamamalιydι. Artιk askerler darbe yapamadιğιna göre ve Millet de bu iktidardan vazgeçmediğine göre iktidar, „emniyet-yargι- medya çeteleri“ aracιlιğιyla devrilmeliydi.

Yolsuzluk adιnι verdikleri bu operasyonu bütün dünyayι ayağa kaldιracak şekilde lanse ettiler. Netice olarak 4 bakan istifa etmek durumunda bιrakιldι. Hain çete bu istifalardan sonra tam istediğimizi aldιk havasιnda yaygaraya devam etti. Netice de Mecliste bir soruşturma komisyonu kurulmuş oldu. Hükumeti ya Meclis yahutta Millet denetler. Yargιnιn da denetim yetkisi vardιr ancak yargι hukuka değil Pensilvanyaya bağlι olunca buna güvenmek tamamen akιlsιzlιk olur. Nitekim gözü dönmüş savcιlar dosyadan el çektirildi. Ülkenin hukuka bağlι savcιlarι paketlenmiş ama mührü bile sökülmeden işleme konulmuş adeta bir darbe planι şeklinde tasarlanmιş dosyalarι inceledi ve „takipsizlik“ kararι verdi. Ardιndan yapιlan itirazlar mahkemelerce incelendi ve yine „takipsizlik“ kararι verildi.

 Meclis Soruşturma Komisyonu 

Bu yolsuzluk paketi içinde sunulan darbe girişimi tarihinden sonra itham edilen parti bu olaydan yaklaşιk 3 ay sonra yerel seçimlere girip Milletin huzuruna çιktι. Ak Parti karşιsιnda dιşarιdaki ve içerideki şer odaklarι tamamι güç birliği yaptιlar. CHP, MHP ve HDP dιşιndaki tabela partileri bile Ak Partiye karşι ittifak yaptιlar ancak Millet yine de Ak Partiyi %45,5 oy ile iş başιna getirdi. Yani Millet bu „yolsuzluk palavralarιna“ itibar etmedi.

Dahasι 10 ağustos tarihinde Millet %52 gibi muazzam bir oy oranι ile bütün belâlarιn elebaşιsι olarka lânse edilen yiğit adamι „Cumhurbaşkanι“ (Devlet Başkanι) olarak seçip devletin başkanι olmasιna karar verdi. Yani bu palavralara Millet hiç ama hiç pirim vermedi.

Pensilvanya ihanet şebekesinin alçak mensuplarιna Millet bir uyuz köpek kadar değer vermediğini ispat etmiş oldu. Sonuçta 235 gün sonra Meclis soruşturma komisyonu da bunun yolsuzlukla ilişkisi olmadιğιnι dolayιsιyla bunun bir darbe girişimi olduğu kanaatinden hareketle ilgili bakanlarιn yüce divana sevk edilmemesine karar vermiş oldu. Meclis soruşturma komisyonunun „hukuki“ bir eylem olduğunu bir kez daha hatιrlatalιm. Yani üyeleri siyasi de olsa yapιlan eylem hukuksal bir işlemdir. Ama kime anlatacaksιn, şimdi kuyruğuna basιlmιş kedi yavrusu gibi ciyaklayan Pensilvanya çetesinin şuursuz üyleri ve onun gönüllü hempalarι Meclis Genel Kurulundaki gizli oylamaya bel bağlamιş durumdalar. Üstelik buradan çok umutlular. Yani Ak Partideki 3 dönem kuaralιna takιlan Milletvekillerini ayartabilecekleri hülyasιna kapιlmιş durumdalar. Behey gafiller Ak parti içinde „tuzluk, şekerlik ve kara biberlik“ ne varsa hepsi zaten gitti. Fareler en önce gemiyi terkedermiş. Daha çok beklersiniz. Gizli oylamada da hedefinize ulaşamayacaksιnιz. Bu Millet artιk sizi iyice tanιdι. Ne kadar „alçak, rezil ve hain“ olduğunuzu gördü. Milletvekilleri mi göremiyecek. Ak Partinin kadrolarι bu hain tuzağa gelecek kadrolar değildir. Ak parti hem Millet nezdinde hem de Yargι nezdinde yapιlan bu palavra ithamιn hesabιnι vermiştir. Şimdi hesap verme sιrasι „Hain“ lere gelmiştir. Bu hain çete bu dünyada yaptιklarιnιn hesabιnι mutlaka vermelidir, zira Millet bunu bekliyor. Öteki dünya mι dediniz? Ötede bunlarιn yatacak yeri bile yok.

Allah ιslah etsin demek isterdim ama şeytan „şeytanlιktan“ vazgeçer mi acaba?

Baki Selam ve Saygιlarιmla.

Ömer Erdem

Mainz/Almanya