Geri

RAMAZAN-I ŞERİF, ORUÇ ve NEFS TERBİYESİ

İslam'ın şartlarından biri de Ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç, Hz. Adem (a.s.)'dan beri bütün Peygamberlere ve ümmetlerine farz olan kadim bir ibadettir.
Editör Editör

Hz. Nuh (a.s.) bayram günlerinin haricinde bütün sene boyunca, Hz. Davut (a.s.) ise gün aşırı olarak oruç tutarlardı. Orucun farz oluşu ayet ve hadislerle sabittir. Allah (c. c.) Kur'an-ı Kerim'de mealen şöyle buyurmaktadır:

"Ey iman edenler, günahlardan korunmanız için sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde oruç, farz kılındı." 

İslâm’ın temel esaslarından birisi de, yukarıda zikrettiğimiz gibi, Ramazan-ı Şerif ayında oruç tutmaktır. Oruç, erginlik çağına ermiş bulunan kadın-erkek akıllı her Müslüman’a farz olan bir ibadettir. 

Orucun farz kılınmasında, insanî, ahlâkî, içtimaî, ruhî ve sıhhî pek çok hikmeti vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Oruç, kötülüklere ve cehenneme karşı bir kalkan ve bir siperdir.” buyurmuştur.

İnsan, oruç sayesinde, nefsine ve nefsinin kötü arzularına hakim olma iradesini güçlendirir. Böylece kötü istek ve arzulardan uzak durması, günah işlemekten sakınması daha kolay olur. Peygamberimiz (s.a.v.) “Oruçlu bir kimse yalan konuşmayı ve yalancılıkla iş yapmayı terk etmedikçe Allah, o kişinin aç ve susuz kalmasına bir değer vermez” buyurmuştur.

Oruç, nefsi terbiye eder ve iradeyi güçlendirir. Bu sayede, insan daha sabırlı ve tahammüllü olur. Peygamber Efendimiz, bir Hadis-i Şeriflerinde, “Her şeyin bir zekâtı vardır. Vücudun zekâtı da oruç tutmaktır. Oruç, sabrın yarısıdır."buyurmuşlardır.

Oruç, sağlık açısından da önemlidir. Çok yemek vücudu yormakta ve bir çok hastalıklara sebep olmaktadır. Bu bakımdan doktorlar, hastaların çoğuna perhiz tavsiye etmektedirler. Oruç ise, vücudu ve özellikle sindirim sistemini büyük ölçüde dinlendirmektedir. Tıp ilerledikçe, orucun vücut için ne kadar yararlı olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Oruç; kalpte incelik, vicdanda duyarlılık meydana getirir. Bu sayede fakirlerin, yoksulların hallerini düşünerek insanda yardımlaşma hissini uyandırır. Böylelikle Müslümanlar arasında sosyal dengenin korunmasına yardım eder. Kin, nefret ve bencillik gibi duygulardan insanı uzaklaştırır; huzurlu ve mutlu bir toplumun oluşmasına vesile olur. 

Orucun farz olmasındaki hikmetler, insanlara ve cemiyetlere sağladığı yararlar göz önüne alındığında, bu ibadetin, İnsanlara Allah’ın büyük bir ihsanı olduğu görülür. Bunun için, meşru bir mazeret olmadıkça, mutlaka oruçlarımızı tutmalıyız. Hutbemi bir Hadis-i Şerifle bitiriyorum: “Meşrû bir mazeret ve hastalık olmadan Ramazanda tutulmayan bir gün orucun yerine, başka günlerde uzun süre tutulan oruçlar denk olmaz.”

Oruç tutmaktan maksat dini bir vazifeyi ifa ederek Allah'ın emrini yerine getirmektir. Bununla beraber orucun sıhhî, ahlakî ve içtimaî bir takım faziletleri ve hikmetleri vardır. 

Bunları şöyle hülasa edebiliriz:

Oruç sıhhat kazandırır. Zira mütemadiyen çalışarak yorulan mide ve diğer hazım organları faaliyetlerini azaltarak dinlenirler. Nitekim Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: 

"Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız" İbni Mace'nin rivayet ettiği bir başka hadiste Allah Resulü: 

"Her şeyin bir zekatı vardır, vücudun zekatı da oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır." buyurmuştur.

Oruç, zenginlerin şefkat ve merhamet duyguları ile fakirlere bağlar. Oruç tutmakla, zenginler fakirlerin halini anlarlar, kibir ve gururdan vazgeçerek onlara yardım ederler. 

Oruç tutmaktan maksat, nefsin terbiye ve ıslahı ile Allah'dan korkup, günahlardan ve fenalıklardan çekinmektir. Nefsimizi yemekten, içmekten ve diğer arzulardan men ettiğimiz gibi, orucumuzun makbul olması için şu hususlara riayet etmemiz gerekmektedir. 

1. Gözümüzü Allah'ın men ettiği şeylerden, dilimizi yalan, gıybet, koğuculuk gibi kötülüklerden korumalıyız. Yüce Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: "Bir kimse oruçlu olduğu halde yalanı, dedikoduyu, yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah'ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur." 

2. Oruçlu iken her türlü münakaşadan ve kavgadan kendimizi korumalıyız. Nitekim Peygamber (s.a.v.); "Sizden biriniz oruçlu olduğu zaman çirkin ve kinci söz söylemesin. Cahiller gibi hareket etmesin. Her kim kendisine sataşır, çirkin söz söyler, dövüşmek isterse, ona ben oruçluyum desin" buyurmaktadır.

Yazımızı bir Hadis-i Kudsi ile bitirelim. 

"Adem oğlunun işlediği her hayır ve sevabın ecri on mislinden yedîyüz(700) misline kadar artırılır. Fakat oruç böyle değildir. Oruç, sırf benim rızam için yapılan ibadettir. Onun mükafatını ancak ben veririm. Çünkü kulum yemesini, içmesini ve bütün arzularını rızam için terk etmiştir." 

O halde orucumuzu en güzel şekilde tutalım, böylece Ramazan'ı Şerif'in feyzinden ve bereketinden istifade edelim. 

Hulasa olarak maksat nefsin terbiye edilmesidir.

Senenin 11 ayında tüketilmeyen gıda maddeleri Ramazan-ı Şerif ayında tüketilmektedir.

pekala bu halde nasıl olacak ta nefsimizi terbiye etmiş olacağız. 

Fırınların önünde kuyruğa girmek, içli, kıymalı, kuşbaşılı pide yaptırmak, börekler, çörekler, yılın diğer 11 ayında tüketilmeyen envai çeşit gıda maddeleri almak israftan öte bir şey değildir. Bu halde nefis terbiye olması mümkün değildir.

Peygamber Efendimiz(s.a.v.) evinizde olan ile iktifa ediniz buyuruyor. 

yanımızda ki komşuya acaba soruyor muyuz "aç mısınız/tokmusunuz" diye. Yarın mahşer gününde ALLAHÜ TEALA Hazretleri bunu soracaktır. Yoksa yılın 11 ayında tüketemediğiniz gıda maddelerini "neden tüketmediniz" diye sormayacaktır.

Mahşer Günü'nün hesabının ne kadar çetin olduğunu düşünmek bile insan aklının kapasitesi dışında kalan bir hadisedir.

Mustafa Hamdullah ERGİN

GEYVE HABER

Kaynakça:

1- Kur'an-ı Kerim; Bakara: 183

2- Tergip Terhip C. 11, s.232. Tergip Terhip C. 11, s.208

3- Tac C. 6, s.253

4- Tecrid-i Sarih C.6, s.253. Tecrid-i Sarih C.6. s. 300

5- Fethul Kebir 2/206.

6- Riyazu’s-Salihin 2/502.


#

GENEL BİLGİLER

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve Otobüs Saatleri

Geyve - Adapazarı, Adapazrı Geyve Otobüs sefer tarifesi. Geyve otobüsü kaçta kalkıyor? Adapazarından son Geyve Otobüsü, Sefer tarifesi, geyve koop otobüs