GİMDER Başbakan ERDOĞAN ile İftarda Buluştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte İmam Hatip Liseleri Mezunlar Mensupları Derneği (ÖNDER) ve Sakarya’ yı temsilen GİMDER (Geyve İmam-Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği) Yönetim kurulundan Mutlu ERTUĞ, SİMDER yönetim kurulundan Nafi ÖZDİN, Sinan ÇİLELİ ve Ersin UĞRAL Sepetçiler Kasrı'nda gerçekleştirilen iftar programına katıldı. İftara ayrıca Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı,AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ÖNDER Genel Başkanı Hüseyin Korkut ve çok sayıda İmam Hatip Lisesi mezun dernek yöneticileri katıldı.
İftar programı öncesi Önder Genel Başkanı Hüseyin Korkut ile Geyve Yöremizdeki İmam-Hatip okullarının durumu hakkında görüşmelerde yapıldı. Görüşmede GİMDER Yönetim Kurulundan Mutlu ERTUĞ; İlçeler arasında bir tek Taraklı’ da imam-hatip okulumuz yoktu, bu sene GİMDER’ in çalışmaları sonucu önümüzdeki yıl Taraklı ilçemiz İmam-Hatip Ortaokulu ve lisesi faaliyete geçiyor. Geyve İlçemizde İmam-Hatip Lisemizin İnşaatı bitmek üzere, ortaokulumuza önümüzdeki günlerde çok güzel bir yerde inşaatı başlayacak. İmam-Hatip Orta okulumuzun yanına 1500 kişilik Spor salonu çalışmaları da yapıyoruz. Ayrıca Alifuatpaşa’ da halkımızın İmam-hatip ortaokulu istekleri var, Alifuatpaşa için İmam-Hatip Ortaokul çalışmamız var. Üç yıllık planlamamızda Geyve Yöresinde Taraklı dahil altı İmam-Hatip okulunu faaliyete geçirmek olacaktır.” açıklamasında bulundu.
Önder Genel Başkanı Hüseyin Korkut; GİMDER’ in faaliyetlerini dikkatle takip ediyoruz, tüm imam-hatip okullarınızı yenilediniz, Türkiye’ de örnek oldunuz, Türkiye’ de nadir derneklerdensiniz, inşallah bu okulların açılışını Başbakanımızla beraber Geyve’ de açmak istiyoruz. Gayret ve çalışmak sizden destek bizden olacaktır.” açıklamasında bulundu.
MİLLETİN DEĞERLERİNİN AYAKLAR ALTINA ALINDIĞI SÜREÇLERDEN GEÇTİK
Burada konuşan Erdoğan, Türkiye'deki imam hatip liseleri mücadelesinin bir Müslüman'ın, bir müminin hadiseler karşısında nasıl tavır takınması gerektiğine çok güzel bir emsal olduğunu kaydederek, "Çok anlamlı, ibretlik bir hikayedir. Milletin değerlerinin yok sayıldığı, çiğnendiği, ayaklar altına alındığı süreçlerden geçtik. İbadethanelerimizin ahırlara, depolara, müzelere çevrildiği, kapılarına kilit vurulduğu, yüzyıllardır yurdumuzun üzerinde inleyen ezanın susturulduğu, yerine çirkin bir şarkının minarelerden söylendiği günlerden geçtik. Kur'an-ı öğrenmek de, öğretmek de yasaktı. Çocukların kendi dillerini, kendi kültür ve geleneklerini, hatta tarihlerini, ecdadını öğrenmeleri suçtu. Bırakın öğrenmeyi ve öğretmelerini, evinde belli kitapları bulundurmak dahi suçtu" dedi.
İSYAN EDİP SOKAKLARA ÇIKMADILAR, ELLERİNE PALALARI ALIP DOLAŞMADILAR
Erdoğan, zifiri karanlık günlerden geçildiğini vurgulayarak, "Ama işte öyle bir atmosferde, öyle bir iklimde umudunu kaybetmeyen, çözülmeyen, imanını yitirmeyen ağır imtihana göğüs geren gönül erleri, gönül insanları ortaya çıktı. İmam hatip okulları gerçekten çok fedakar, ama aynı zamanda çok sabırlı ağabeylerimizin mücadelesi sonucunda, Türkiye'nin parlak okulları konumuna ulaştı. Bakın bu insanlar, isyan edip sokaklara çıkmadılar, ellerine palaları alıp dolaşmadılar, ellerinde molotoflarla, taş sopalarla dolaşmadılar. Bu insanlar ellerine silah alıp, dağa da çıkmadılar. Gayrimeşruluğu akıllarının ucundan dahi geçirmediler. Her tehdide, her hakarete, her baskı ve zulme sabırla tahammülle dayandılar ve ortaya işte bu eserleri çıkardılar" diye konuştu.
ONLARA ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ
İmam hatiplerin sadece bir okul olmadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"İmam hatipler bu ülkeye istikamet çizen, bu ülkenin ufkunu aydınlatan en önemlisi de, bu ülkenin öz değerlerine sahip çıkıp, onları muhafaza eden nesillerin yetiştiği eğitim kurumlarıdır. Zulmün ve baskının en ağır olduğu günlerde ağabeylerimiz, o büyüklerimiz, o gönül erleri umutsuzluğa, hüzne kapılsalardı, belki biz bugün burada olmayacak, belki bugün bu iftar sofrasının etrafında muhabbet edemeyecektik. Biz onlara çok şey borçluyuz. Söz konusu borcu ödemekle mükellefiz ve bu borcu ödemenin yolu tıpkı onlar gibi her türlü meşakkat karşısında sabredip, nesiller yetiştirme mücadelesi vermek. Biz şikayet edenlerden de olmayacağız. Biz İslam coğrafyasının haline bakıp, umutsuzluk içinde kıvrananlardan da olmayacağız. Biz tam tersine karanlığa bir mum yakmanın, o karanlığın en azından bir köşesini olsun aydınlatmanın gayreti içerisinde olacağız. Sabır, tahammül ve iman, onlara ek olarak nesil yetiştirme mücadelesi yani cehdi emin olun içinde bulunduğumuz şu manzarayı değiştirmeye ziyadesiyle yetecektir. Çok büyük hedeflerimiz olacak ama küçücük meseleleri küçüktür, küçücüktür diye asla ıskalamayacağız."
GeyveHaber